Adını hasret koyduğum sevgili yar
Şu gurbette ne haldeyim bilemezsin
İçimde bir burukluk bir sancı var
Ağlasam gözyaşımı silemezsin
Gözden ırak, gönülden uzak kaldım
Yar! Yar! Şehriyar, Şehri erguvan, Şehri lale
Sen; aşıkları düşürdün bin bir türlü hale
Sevda sende, muhabbet sende, güzellik sende
Her noktasında ecdadın kokusu var sende
Hadi sende çekip git; kal uzakta
Güneş gibi kaybolup yit ufukta
Ağlayan iki gözü bırak darda
Geriye dönüp ardına bakma güzel
Bırak beni perişan bir başına
Senin yokluğunda gönlüm perişan
Mutsuzdur seni görmediği her an
Sevgin olmazsa halimiz pek yaman
Senden uzak yaşanmaz bu diyarda
Firakınla hüsranda bütün günler
Bir garip kulcağız kendi halinde
Aklı ermez, işi olmaz; hinlikte
Ne yağız delikanlıydın gençlikte
Şimdi ihtiyarladın, Mesut Emmi
Bırak uğraşma; davarla, sığırla
Dardayım, yalansız bu diyardan gidesim var,
İçi boşalmış... suretlere tüküresim var.
Sıkışmış doğrularım, kıskacında akrebin
Cüzdan arasında, canı burnunda edebin
Şu fani elbiseyi, taşıyorsun hevesle,
Beyhude bir yıl daha uçtu ömür katından.
Ciğerine çektiğin her sayılı nefesle,
Usulca çekiliyor, toprak ayak altından.
Yarın mechule akar, ne getirir bilinmez.
Davamız bir, sevdamız bir, Kıblegahımız bir
Omuz omuza vuruştuğumuz kavgamız bir
Nabız atışlarımız bir, dualarımız bir
Huzurunda secde edilen Allah'ımız bir
Sen; gözüm gibi sakındığımdın bir zamanlar
Ne çabukta gelip geçti unutuldu; anlar
Bir yabancı gibisin seni tanıyamadım
Ne kadar da uzaktasın anımsayamadım
Nedense herkesin her konuda bir fikri var.
Herkes okumuş, alim; karşısındaki duvar.
Başkasının ağzıyla dil bükenler türedi
Eskidende çok vardı, sanma yeni üredi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!