bir tek karanfil gözlerimin baktığı,
dudak kırmızısı beni çıldırtan,
aşkı yüreğime kursun gibi çaktığı,
bir güle bakıyorum, ama..asla sıradan.
beklediğim bir var sahilin kumsalında,
gölgesinin izlerini arıyor gözlerim,
yıldızlarla gökyüzü gibi aşkımız
sonsuzun boşluğunda kaybolmak
denizin derin yerlerinde boğulmak
kumsalda yok olmak gibi
okyanusla kutuplar gibi aşkımız
bir tek sevda ve ölümsüz rengi
sensizliğin yoksulluğuyla kahrolmak
senin gözlerinde muhteşem ve mavi
parmaklarınla ellerin gibi aşkımız
sıcak tenin yerine mendiline dokunmak
sır duvarı içine pembe tokanı koymak
boyun borcum olsun sana,,emi..
Kalbin bilki akdeniz
Gözlerin kıyı misali
ikimizde tanrının o gizli kentindeyiz
bilirim ağlarsın hep geceleri
kalbindeki o ıslaklık
yaş olur gözlerinde
tatildeyim şimdi
nehriyin kıyılarında.
yorgunum...
halim yok yüreğimi yıkamaya suyunla
içimdeki ıslak kalmış anılarımda
kalbini arıyorum nehriyin
neresedir söylesene en derin yerin
kendimi sende saklamak için
çıkınımda getirdiğim kuru ekmeğim
birde siyah zeytinim
mendilden soframda şimdi
acıktım
hadi gel beraber yiyelim
Kaf dağına doğru yola çıktım…dedilerki ne işin var orada……sustummmm…….gülüştüler bana….başımı kaldırıp onlara..insanlığın gururu..doğanın koruyucusu…prangaların kırıcısı..güzelliğin sembolu ve kutsalı olan zalim kralın eşi… sultanın huzuruna çıkacağım kabul buyurursa dedim..gündüzleri yürüdüm,geceleri ağaçların başına tırmandım..korkudan..sevda korsanları boynumu vurmasın diye..
Birde bktım ki düz bir ova….eyvah dedim eyvahhhh…saç sakaldan korsanlara dönmüştüm…burdada
Korsan düşmanları….amazonlar vardı…gündüz saklandım gece devam ettim yoluma…nihayet yüksek ama çokkk yüksek dağların eteklerindeydim…tırmandım sarp keskin kayalara..kan revan olmuştu ellerim..tırmana tırmana….kanımın kokusu korkutuyordu artık beni,,zehirli yılanlar gelirdi.kanıma…
Dönüş yolunda işmek için sakladığım birazcık suyumla yıkadım ellerimi…..tırmandımmmm tırmandımmmmmm. Huzurdaydım işte..birbir anlattım…sevdamı sultana……..yalnızlık diyarından geldim…vijdanına sığınıyorum ve yalvarıyorum……derdime bir çare dedim…..
Nedir derdin bile demedennnn….bu mahluğa yemek verin su verin.yarında ata bindirin geldiği yere
Geri gönderin dedi….
menzilin tutkusu
ne kadar uzunsa menzil al bendende o kadar,
ey sevgili,
gül hanesinin birtanesi,
yüreğimin demi,
şu gördüğün mezar birde şu dikili ağaç
seneler önce yaşanmış bir aşkın görüntüsüdür
ne bir meyve verir nede su içer bu ağaç
sadece gölgesiyle bu mezarın bekçisidir
kimdir bu mezarda yatan bilinmez
klopatra kapısında bekledim hayalini
benzettim sana,,yavaş yavaş gelen birini
elimde bir demette gül vardı,bilmesen de rengini
diz çökerek önünde vermek istedim.
şelalede gördüm sanki ben seni
gözlerinde hasret sevdası gölgeni
sana benzettim tutmak istedim ellerini
diz çökerek söylemek istedim hasretimi..
merhamete misafirim şimdi
avuçlarımı açarak,geldim
…………………………………..tanrıma
acımanın ülkesinden geldim buraya
bana yüreğimde yer kalmadı diyen kimdi
şeytan kuyusuna gönlünü veren
Zaman ilaç olsada yaşam boyunca,
Kapanmaz yaralar elbet hayat böyle olunca
Acılar üst üste gelipte düşe zehir koyunca
İzide kalsa yürekte dayanacağız
Izdırap kervanı geçsede geri dönüşten
Yinede bir ışık bekler insan güneşten
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!