Beni maviye bakmaktan astılar
nazi suratlı bir gecede
kör bir cellat geçirdi boğazıma ipi
susturulmuş sokaklara kar yağıyordu
Son isteğimi sordular
İlk sevişmelere bindiğimiz
tekerlekleri kağıt trenlermiş
bozkırlarda eridi.
Rayları sarmaşık bir yol şimdi dağlar
yüzyıldır uzar gider eylül
Sayrı bulutlar çekilir kızağa
bahar gelip
çatar !
Çatar günlerin suskunluğuna
Dağlarca söylenir
Bu akşam
bir çilingir sofrası kurdum
en işlek caddesine mevsimlerin
-sen gelirsin diye-
Gelmedin!
Maviyi unuttum.
Gökyüzü çekilmiş gözlerimden
gecenin kör bir vakti
düşmüşüm
dipsiz kuyusuna hasretin.
Kar yağıyor burda
simsiyah bir kar!
içimde buz tutmuş çığlığım
üşüyorum hangi düşe dokunsam
uçaklar kalkıyor yanıbaşımdan
uçaklar size doğru.
Fakir bir sofra bu
Garson !
gökyüzü getir
şaraplaşmış bir yıldız aç
ve lütfen
elini çabuk tut!
Bekleyenin çelişkisi bekletenledir
Gün olur
bir tren geçer
yüreğim sığmaz vagonlara
İki istasyon arasıdır ömrümüz
bir ucunda sen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!