Felek İle Kelek Şiiri - Naki Aydoğan

Naki Aydoğan
1314

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Felek İle Kelek

Felek ile Kelek
Gökyüzü yeryüzüne iner mi?
İner kelek.
Merdiven kullanmaz iğne iplikten geçer.
İğne iplik yokken, yokluğu vardır.
Dünyası oluşmadan evreni vardır.
At oraya tohum ne ketenler ne pamuklar ve ne kendirler verir.
Adam doğsun don dikili verir.
Ya felek kelek indin yere de ne kabaklar verdin.
Ağzımızda bakla ıslanmaz.
Bitkiye merdiven olacak petrolü Kel Ferit, AKLINDAN damıtır da polyester fikir eder.
Yanarız alim Allah.
Oysa yemese bile börtü böcek hayvan yansın güneşiyle değil mi?
Sonra çiftçi yansın alın terini dökerek güneşin an nacında.
Biz çiftçiyi ekmek biliriz ip eviririz kumaş dokuruz.
Her şeyi tüccar biliriz değil mi tüccar bizi müşteri görür.
Tüccar tüccarı esnaf…
Boşluk doldur doldur madde bitmez tükenmez.
Biz ölümlüyüz çabuk geçeriz.
Her şeyden.
Biz feleğin fesi felsefesi filozofuz.
Felek ile kelek arasında bir an zaman vardır.
Gökyüzü ve yeryüzü arasında o an bu zaman yerle gök arasında ne dolaşır ne dolaşmaz durur.
Ah felek der kelek,
Seni bir yakalasam ben yapacağımı bilirim der.
Ne ederse kendi kendine eder.
Her şey kendiliğinden zaten
He bizde kendiliğimizden kakar bir kederle otururuz.
Yani korkağız.
Zamanın ötesine düşeriz diye zamanın dibine an itibariyle kazık çakıyoruz.
Kazık çakıp bağladık ya eşeği,
Akıl bağlandık.
Eşek tutsak ya biz, eşek bir yolunu bulursa özgürlüğüne dörtnala tırsak dağ bayır
Ve bir öllük toprak bulunmasın ağnar durur.
Biz, eşeğin kuyruğu uluruz kuyruğumuz yok ya aklımız kuyruktan daha kuyruk,
Fikir düğmelenmesin çöz çözebilirsen bir düşünce
Ah felek der dururuz.

Gel felek git kelek, kelek fes eder başına feleği ve filozof olur kelek.
Bir bir fikir düğümlerini çözmeye başlar.
Sonra bakar ki başına çorap örmüş.
Ayağına giyer. Kıçına giyer. O elbise diki vermiş üzerine. Bir fes kalmış, onu da yapar.
Başına takar. Kafası oldu gece gündüz.
Durdurana aşk olsun.
Kelekliğini unutur keleklere laf atar.
Kelekler meslek edinir, kelekliklerini.
Her şeyin bir kelek tarafını görür mehlem olmaya çalışırlar.
Filozof sofistler türer.
(Ha felek hortumla iner yeryüzüne ve kelekler ortaya çıkar.)
Sofistlerden sonra öğretmenler…
Filozoftan sonra hocalar…
Doğar.

Felsefenin özü doğanın özü insan aklıyla közü, tözüdür.
Kişisel düşünme üzerine fikir yürütme üzerine düşünce eyleme sonucu mantık edinilir.
Ortada olan ama görünmeyen bir beyin,
Ağalar paşalar üzerine yürür,
Yeni yetme gençler ağ oluşturur.
Oyun ederler hocayla akılları sıra.
Orta olan beyine ağ oluştururlar.
Mantık helva gibidir.
İştahla yenir kaşıkla aranır.
Başka, mantık akıl çekim merkezi oluşturur.
Düşünceleri sönümler fikirleri lav eder.
İnsanı düşüncesinde okul eder.
Okula giden gelen öğrenci düşüncesinde okulu olmasa boşa gider gelir.
Her canlının her insanın vardır bir okulu.
Düşüncesinde kurgulandığı bir mantığı, temeli, okulun temelini atan düşünce.
Karşı geldi ya ağalar paşalar, hükümdarlar gördü ya gençlerin değişim gelişimini,
Hemen ilgilenmeye başlarlar hocayla.
Hoca olur profesör.
Okulda kürsüsünü kurar yüksekokul esinler.
Ne oldu kişisel düşünme üzerine mantık yürütme,
Bir bilimsel disipline dönüştü ve disipline eder oldu zamanı.
İşte inançlar din, bilgiler bilim ve bilimler bin bir sisteme dönüştü.
İşler gelişti ve mesleklere bölündü.
Çiftçi köylünün çocuğu düzenli askere gider oldu ve düzenli işe girer oldu.
Hobi bahçeleri var şimdi.
Evdeki saksılardaki çiçeklerle çokça konuştuk da.

Felsefe, akre su diyen Thales ile bağlandı zamanımıza.
Hava diyen Anaximenes ile esinlendi.
Yerinde sayan Ptyhagoras, sayıdır der.
Yerinde yanan Herakleiotos, ateş der.
Empedokles ise geriye kalan toprağı demez, diğerlerini toprakla bir dört element der.
Anaxagoras da toprağı ateşle harmanlayarak sperma der.
Yani maddenin boşlukla temasındaki filizlenmeyi dile getirir.
Sokrates’ten önceki filozoflar genel olarak evrenin canlı olduğuna kanaat getirir
Ve maddeyi felsefi düşüncede incelerler.
Bir canlı olarak canlarına değme özelinde insani olarak biçimlenirler.
Düşünce boşluklarına aldıkları fikirleri ideal fikirle eyleme geçirirler.
Sokrates’in akresi Sokrates’tir.
Ve de orta yere toplumun mantığında bir kurtçuk gibi gezer dolaşır oturur ve sorar.
Toplum mantığına sorar.
Toplumun düşüncesine fikirsel sorularla değer.
Platon kaleme alır.
Sokrates’le kendi düşüncelerini tanımlar.
Sofistler ise Sokrates’in felsefesiyle konular üzerinde kurtçuğa dönüşür
Ve kelebek olup uçmayı düşünürler.
Aristoteles insanlık düşüncesinde oluşup yoğunlaşan felsefi mantığı yeryüzüne indirir.
Mantığı metafizik sentezle inceleyip ayıklayıp doğayı yüzüp fiziğe indirir.
Mantık, maddeyi bir devindiren ve canlıları bir barındıran her şeyin doğasına dairdir.
Aristoteles felsefeyi yerde bırakmaz, Sokrates gibi.
O yerden kaldırır tezgâhına kor.
Felsefeye bilimsel sistematik biçim verirken aynı zamanda filozofları da yerden topalar ve bilim vasfı kazandırır.
Krallıklar imparatorluğa dönüşür.
İnançlar hak dinlere toplanır.
İşler güçler kitaplara toplanır.
Ama felsefeyi boğar aynı zamanda Aristoteles.
Salt yalın insan aklının kişiselliğinde doğayla bir düşünsel tasvirini bozar.
Felsefe ölür mü?
Ne ölecek bilimsellik kazanır ve günümüze kadar yaşanarak gelir.
Ama asıl felsefenin kaynağı insan akıl ve duygu harmanı saf mantık,
Felsefe ölmez edebiyat doğar.
Edebiyatta sistemleşip kalıplaşsa da halk edebiyatı içinde işlevini sürdürür.
Ve sistemleşen felsefeyi de besler bilimi de besler ve de mesleklere hikâyeler kazandırarak hayat verir.
En önemlisi de sanatın gelişmesine katkıda bulunur ki Rönesansları yaratır.
Resim, heykel ve mozaikte ve de bilimin kendinde yapı mühendisliği mimariye can verir.
Montaigne, 16. Yüz yılın deneme yazarı.
Yazar Sokrates’tir.
Edebiyatın orta yerine atar kendini.
Ne şair ne yazar bilim adamı değil filozof hiç değil Montaigne nedir?
Kişisel bilimselliğinde kişisel düşünendir.
Mantığını yırtar.
Toplum mantığını salar.
Mucitlere kapı aralar.
Donanımlı bilim adamlarına iş fikri aşılar meslek adamlarına da iş modeli sunar.
Dene me yanılma içinde bulunan topluma sosyolojik temeller verirken. Bilim adamlarına da deneyi önceller.
Denemeci düz yazı şairidir. Demece.

Mantıkçı değirmenci gibidir.
İnsanın aklını un eder.
Ama denem deney bilim ekmek yapmasını bildi.
Çalışan çalışmayan herkese yedirir.
Teknolojik ürününü.

Felek kelek ayırmaya bilimsel devam eder.
Bir kelekte ben…

Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 20.9.2021 15:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    İşte bizim okul da burada.....

    Mantığı şiir...
    Aklı, hisleri ve de bilgisi şiire malzeme...

    Okunmalı, sabırla..
    Tebrikler Naki Bey.

    Cevap Yaz
    Naki Aydoğan

    Kısa, fıkra olabilirdi.
    Felekle ahımız çok.
    Uzun oldu.

    Düşünen insanda toplumda bir nevi kelek kalır.
    Felekle atışır.
    Ama filozof olunca kelekler başında kalır.

    Bana tebrikler,
    Size mektup olduysa ne mutlu 'Felek İle Keleğe'

TÜM YORUMLAR (2)

Naki Aydoğan