Ben çağırmasam da kahpe feleği
Kapıdan, bacadan girdi ha girdi
Büküp kırmak için bende bileği
Ferhat’ın gürzüyle vurdu ha vurdu
Hep bende denedi tırpanla, orak
Her neye el atsam çıkardı çırak
Ne bir mola verdi nede bir durak
Bir sarmaşık gibi sardı ha sardı
Aş, ekmeği aldı aç koymak için
Yolladı gurbete hep kıymak için
Fakir bıraktı bir, bir soymak için
Hatırı, gönül’ü kırdı ha kırdı
Düz yolum olmadı sürdü yokuşa
Yazı göstermedi yolladı kışa
Başı vurmak için taşlardan taşa
Gurbet yollarına sürdü ha sürdü
Yıllarca özledim kardeş, bacıyı
Dilim naçar kaldı bilmez acıyı
Sol yana verdide bin bir sancıyı
Deprem şiddetinde yardı ha yardı
Çektiğim çileler bitmesin diye
Evimde bir ocak tütmesin diye
Doya, doya suyun içmesin diye
Bin türlü engeli kurdu ha kurdu
Kahırım dan zehir çıkar dilinden
“Felek” sağlığımda aldı elimden
Sakat etmek için, beni belimden
Yıllardır gergefe gerdi ha gerdi
Yola getiremedim ben bu feleği
Av kuşu sandı da et’ten yüreği
Doldurup nefreti, bastı tüfeği
Çeşit, çeşit derdi verdi ha verdi
Nereye saklanıp beklesem onu
Yüzdeki çizgiden tanıdı beni
Kusman gerekince zehirli kini
Necati’yi zayıf gördü ha gördü
Necati KEÇELİ
İZMİR 24.10.2008
Kayıt Tarihi : 24.10.2008 20:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!