Ne idi O günler pelit altında yapıp yerdik ızgara
Mehmet, Hilmi, Ömer; Sedat aile ne güzeldi manzara
Göz değdi bizlere her halde geldik nazara
Akşamları beraberdik bir başka oluyor du her pazara
Bir başka idi bizim için bir başka bu bahçe
Çay tabağı olsam da bardak gibi düşünce kırılmam
Yük olmam daim ben şükür taşınmam
Yaram yokki bile sivilce, uyuz olup kaşınmam
Beklemem olay sonunu sakınırım ta başından
Aklı kısa korkarım saçı uzundan
Kahırlanır işine zalimin, Salim abi
Yüce dağın ne suçu var çocuk gibi sabi
Vardır dersin kar, ı fırtına ile su olur bari
Bozuldu insanlık ne yapsın ki işine gelmeyince tabi
Şimdi inadına kıran zincirleri tam gece yarısı
En, en endir radyo en adımız
Yüz dört nokta altıdır bizim kanalımız
En iyi en güzele işte budur farkımız
hakkı hak bilip hakkı haykırmaktır hayatımız
En iyi en güzele en güzeli ancak olur böyle
Duydum ki at hırsızları olmuş bak sana..........?
Sormuştu adam gibi adam,demiştim bu düz kontak
Oynuyordu adımaıza kumar, biliyor bu iyi batak
Bu değil Türk yok mahallaesi köyü ne de sokak
Müslüman yurdunda satılırda bi haberdi salyangoz
Kim se aramasın Öküz altında buzağı
Kimse lere kurmadık ki tuzağı
Devirip te yaş ağaç toplamadık kozağı
Anlımız ak,yüzümüz pak değiştirmeyiz sokağı
Ne isen ne sapına kadar bizler Türk üz
Gök yüzünden akan milyonlarca yağmur tanesinden birisin
Zamansız yakılan bir ağıt gibi sanki içime sinmişsin
Anlamıyorsun bu mısraları sağ omuzunda ki meleğin bildirsin
İnsanlar farklı ama insanlık aynı yoksa şeytanın kendisimisin
Hayatın cilveleri ne muammadır, hayallerimin genişliğine yanarım
Görmedi ömrüm seni göreli bahar, durdu hep kışta
Toprağımı uyandırmadılar iklimimde yapıp benim ile yarışta
Söylenmeyen sözü ifade ediyordu, senin bana her bakışta
Bu çetrefilli sevda yolunda iblis,daim oldu alkışta
Bu hasret ateşten gömlek, vermez geçit çetin kış
Lut fedip bir oku yazdıklarım sana ne anlatıyor
Bir bahaneyle seni gördüğünü anlatıp kimi kandırıyor
Her sorulan soru bilmece suçluluk andırıyor
Dedim kendi,kendime ne idi kastınız neyi hatırlatıyor
Anlatılanlar şekillendi şimdi kafama oturdu
Birden tut elli dördüncü Er Atsızda seni altın ettim gümüştün
Sen yazılanların zıddını tavur edinip aksini düşündün
Usandım, ama yazdım seve,seve her halinle düşümdün
Sen üzerine düşen gayreti göstermedin kendini düşündün
Derler hayvanlar koklaşa,koklaşa İnsanlar konuşa,konuşa
100. Yıl Marşım