Nereye gider,bu.......... ...........nin hali
Üçbeş,,,,,,,,,,,in elinde aynı kavli
Hepsi anlatır hep aynı hikaye mani
Bakın görün neler çekeceğiz daha, ölmedi bu kelden
Ne fayda beklerler anlamadım.........elden
Hayattan dersimi aldım diyordum,ama daha yeni
Dost bildiklerim kaşmış benden geri
Yolunmuş tavuk misali, kaldım ben bir kemik deri
İnsan düşmeyince bilemiyor kendine verilen degeri.
Paran var ise çoktur çok dostum
Kıskançlıktan kıskançlığa sebep ıslahsızlıkla dolduk
Taşıyamadı kalp kapakçığınız sevgilimi olduk
Bu duyguları resmedemedik güneşin ışıklarıyla solduk
Anladımki kalbinde kalmamış hisler ne ararken ne bulduk
Hislerinin esiri oldun kirlettin takvimleri etmedin kanaat
Gelecekte birgün gelecek
Tagutun yerlerinde yeller esecek
Haknizamı doğruluk yoludur
......... ......... onunla doludur
........... tamamlayacak birgün yerini
............at goğrultacak belini
Düşünme gelmez giden,alalım aklımızı başa
Gitti güzel günler,seneler harcandı boşa
Doluyor zaman gireceksin yeni bir yaşa
Ben olayım doğum gününün hediyesi geçsin ömür baş,başa
Almam hediye dünya malı,dünyada kalır biter yavaş, yavaş
Tamirci hüsamın karşı komşusu var,ömer dir adı
İş konusunda hiçmi hiç gülmemiş benim gibi şükür bahtı
Ne kıral olmuş nede kıralcı yok ta olmamış hiç tahtı
El işlerinde geçirmiş yine benim gibi tüketmiş hayatı
M uhammad Mustafasın eşin yok benzerin
U lu ALLAHım birleştirmiş ismi ile ismini senin
H ak dindir getirdiğin şükür biz senin ümmetlerin
A LLAHA şükürler olsun mağfirete erdirdi bizleri sünnetıerin
M ağruk ku idrak edemedik ismin yazılı gök gubbelerin
M üjdelenmişti karanlıktan aydınlığa benim peygamberim
Sormuşlar adama yok demiş düşmanım demişte anlamış sonunda
İş işten geçmiş geçmesine bakmışki yılan koynunda
Yukarı tükürse bıyık aşağı sakal ölçsede enine boyuna
İyiliğe yormuş, kalsın adamlık bende inanmayın duyunda
Kötülüğün geçmiş eline sallar gezer ferman
Biraz cık geçince senesi başladı yaprak dökümü
Biri Türk te,diğeri nin bilmiyoruz soyunu kökünü
Rızık işi bu kimseler çekemez bu vebalin yükünü
Türk Türk te bu Türk ün bilmiyoruz köyünü
Vatan,Din, Namus,ve Rızık, bulaşanın vurulur başı
Arzular yerde ki kumlar gökte yıldızlar kadar çok
İyilik çıkmış ikramdan kimi aç, açtan çok tok
Bu Dünya renkten ışıktan örülmüş sihir insan oğlundan kork
Evet bu zaviyeden bakınca içler acısı alem tat tuz yok
Sorsan Baba na göz açıp kapatma der geçti ömür
100. Yıl Marşım