Gittin...İçimdeki tutsağı uyandırarak
Sakın 'gel' deme derken o;
Ben içimin sesini dinlemeye koyuldum
Sen de dinle şimdi; 'Git...Git...Git...'
Sudaki bulanıklığım sensin.
Bense suyun ta kendisi.
Kelimeleri boğan da sensin.
Ben boğulanım sel'de.
Sen harabesin ben ziyaretçin.
Sen umutsuzluksun, bense
Tek başıma da yaşarım,yeşertirim umutlarımı
Ailem ve ben..Bir iki dost ile yapabilirim
Rabb'imin izni ve rızasını kazanabilme çabam ile
Siz ve sizin gibiler olmadan ilerleyebilirim
Hüznümün üzerini örttüm,yazılarımı çoğalttım
Sevgi sözcüklerinden toplanmış bir demetim var.
Mis gibi kokuyor güllerim..Susuz kalmasınlar.
Ayrılık demeti bu.Büyük haksızlık.
Devam edemeyen yılların durağından alınmışlar;
Ufuk çizgisi kadar ince bir zamanda..
Zeytinburnu Kardeşliği'ne inanmazdım
Zeytinburnu darbe semtiydi gözümde
Yıllarca ihanet dolu gözlerinden korkardım
Sen farklı çıktın,farklısın gözümde
Zeynebum,hemşerim,akrabam,kardeşim
Dur! Akma yağmur, duvarlarımdan.
Set çektim önüme ben.
Dolma yollarıma ıslak ıslak.
Gözümün önünde durma!
Yitirildim yeterince.
...Git sen de benim gibi.
İşte sen bu kadarsın.
Yeni biri gelince sen gidiyorsun.
Belki de hiç gelmedin...Şimdi git.
Zaten gidiyordun ama artık ben de 'git' diyorum.
Hayatına başkası gelince gittiğin gibi...
Seni çok iyi anlıyorum işte gerçekten sevmemek bu.
Ey gözlerimin ışığı; beni terketme sakın
Sen gidersen ben göremem,karanlıkta kalırım
Özlerim,göremediğim ışığını,umutlarımla yıkılırım
Göremem önümü,ardımı,yanımdakileri; SENİ!
Ey kalbimin perdesi, açıl susam açıl
Kesişen yollar kavşağım...Ayakta bekliyorum..
Susuz kalmış bir masalmış Nasrettin Hoca..
Elleri başının üzerine dolanmış bir çift;
Karagöz ve Hacivat'ım,ağlarmış,
Damlalar akmış ellerinden düşen toprağa.
Sol...Sol...Sol,sağ,sol.Dik yürüyün!
Kıt'a dur bir ki.Sessizlik!
Sırada bir fısıltı işitiyorum.
Bir çatlak var savunma duvarında.
Bir darbe olunmuş baylozla memlekete..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!