Avucumun içi gizli bir hazinenin haritası
Her çizgi bir yol bir iz ona dair
Şifrelerini çözmek için bir klavuzum da var
Adı Kelam,sözlerin en güzeli..
Başlıyorum aramaya.Uzun bir çizgi sağ elimde
Bir ölü gibi hissediyorum..
Yaşayan bir cesetmişim gibi.
Dokunduğum her şey elimden düşüyor;
Bazen dokunamıyormuşum gibi...
Bir ölü gibi hissediyorum...
Sen benim ardımda iz bıraktığım çakıl taşlarımsın.
Sen benim denize döktüğüm kumdan kalem.
Ve sen sureti belirsiz mahlukat.
Benim değersizlik abidem ve yıkık viranemsin.
Kelimeler sessiz ve bana ait hepsi.
Rüzgarla birlikte içime sinen bir melodi...
Sessiz bir köprü gibi dilden dökülen.
Gizli bir yol ile beni kendine bağlayan.
Uçurumu dolduran,yaratılış rehberi...
Gözlerimi kapayıp hissediyorum.
Bana bir fısıltı kadar yakın olduğunu sanıyorsun
Sessizce sızdığın hayatlar..Uzak dur bizden,benden.
Seni görmek,sesini bile duymak istemiyorum.
Güzel göstermeye çalıştıkların..Bizden çok uzak,benden.
Bir genç gibi elinde alevden güller.Yolculuğu buseye.
Güneşinde gölgelendiğim Limon Ağacı.
Bir hikayenin dönüm noktası...
İki hikayenin birleşme noktası..
Bir yanındaa Müslüman, bir yanında Yahudi.
İki ayrı yaralı yürek...
Tahammülümün de bir sınırı var.
Beklemenin sınırı olduğu gibi
Çok şükür dayanma gücüm var
Rüzgar karşısındaki ağaçlar gibi
Bir gece yarısı Ya Rab yıldızlar parlıyor
Samatya'nın bir sokağındayım...
Bir apartmanın en üst katında.
Önümde Ermeni Lisesi ve bir Ermeni Kilisesi.
Uzaklara doğru mavi bir çarşaf birikintisi.
Üzerinde demirlenmiş gemiler, tekneler ve Büyükada.
Sessizliğimdesin,hayallerimin sonucuna ulaştığımda
Daima,her zaman senin varlığınla doluyorum
En boş şehre bile gittiğimde
Kimseye değil sana susuyorum
Aklımın almadığı,kalbimin doyamadığı bir sevgi
Dün gece rüyama girdi siyah incilerim,yine usulca
Bir asalet unsuru gibi boncuk boncuk
Bir iman süsü incilerim rahatlatır beni bir kara gece;
Umutla bakarken yıldızlardan toplanmış,serpilmiş gökyüzüne.
Her biri Esma-ü'l Hüsna'dan bir boncuk
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!