Şimal gözlüm
Akıtıp ta göz yaşlarını
Boğma beni okyanusunda,dayanamam.
Ağıtlarım taşırır dalgaları
Ne sen güç yetirebilirsin kıyıya kulaç çekmeye
Ne de ben rıhtıma ulaşabilirim.
Gölgelerimi güneş öper düşündükce
Dağılır çöken sisler sesini işittikce
Gözlerimde kıvılcım yıldızlar sayende
Bir mehtapsın ki doğarsın gecelerime
Haşarı saçlarına rüzgar mı değmiş
Suskunluğum
‘‘Bunun kimsesi benim’’ diyen suskunluğum
Konuşsan
Ah bir konuşabilsen...
Lal olan ümitlerinin çözülse kelepçesi,
Ortalığı tozu dumana katarsın bilirim.
Şaha mat çekince piyon
Anında sağımı solumu kuşattı
Kaz gelecek yerden
Tavuk esirgemeyen haramiler.
Şimdi hangi hana girsem
Tehditleri zorluyor kapadığım sayfaları
Eylül,
Saçlarımın adıydı.
Haşin başak sarılarının fenerleri
İlmek ilmek gurbetle tokalanmıştı
Nazlı bir ceylan gibi
Hayat perdemin yıllarla bukleleşen
Geceye eşlik ederken hasret şarkılarının nakaratı
Sesiz ve zamansız vurulan kuşlarım gelir aklıma
Çığlık çığlık efkar tüter lal yüreğimden
Islak kirpiklerimde neden arama
Ben günbatımında ve ardındayım dağların
Zulamda efkardan kalma çığlıkların korosu
Cam kesiğinden beter acıttıkça
Hicranın yanın da ölüm nedir ki? ..
Hüznün ikindilerinde
Şehlalaşan gözlerim buluta değince
Yağmurlar sele döndü bu kalpte
Her gün bir parça daha kırıldı direnişteki fayım
Ferini yitirince mavi,ümit üşüdü duygu ikliminde
Ki renklerinde bir önemi kalmadı
Hayat bana sordukça
Hakikati bulamamaktan
Doğruları söylerken
Yanlış anlaşılmaktan korktum.
Sustum
Şimdi suskunluğumu dinliyorum
Anı defterimin sayfalarını karıştırıyorum.Mazinin unutulmaz günlerinden birine dalıp gidiyor bakışlarım.Ve kapı aralığından başını uzatmış gülümsüyor bana,utangaç çocukluğum.
Ağzından çıkan her kelime saçlarımı okşar gibiydi. Bağrına basan sözlerle, hüzün haritalarını yok edip mutluluk atlasının içine çekiyordu ruhumu.Pırlanta gibi kalbi,taşı sıkıp suyunu çıkaran bileği vardı.Yetime,öksüze uzanan fedakarlığın yüzde birini kendine yapıyor muydu acaba? Gönüllerde ki sultan, dualarda ki aminde onun içindi.Geceye fenerdi gözlerinin fosforu.Karanlıkları yırtar korkunun anasını ağlatırdı.Babamın gözlerinin rengi maviydi.Hangi tonu bilmem ama mavi mavi baktıkça huzur denizinin derinliklerinde kaybolurduk.El değmemiş mercanlardan keşfedilmemiş incilerin doğumuna şahit olur,vurgununa doyamazdık yakamozun.Tılsımıyla sonsuz güven içinde karşılardık şafağı,yarını ve yarından sonraki uçurtmaları…
İsteklerimize hayır diyememişken,gerçekleştiremedi de babam.Belki ezikliğini çekmiştir,söz verip de yapamadıklarının.Hatırlıyorum da rüyalarımı süsleyen o çok istediğim bisikleti sınıfımı geçtiğimde karne hediyesi olarak alacaktı.Ama ‘‘kırmızı kar yağınca’’diyordu.Tavuklar tüyünü dökünce de ver elini İstanbul.Hep beraber ablamın yanına götürecek ti bizi.Hiç kırmızı kar olur muydu? Tavuklar tüyünü ne zaman,hangi mevsim dökerdi? ..Çocuk aklı işte,umutlanırdık.Ne çabuk da dalardık hayal denizine.Şimdi hasret gemisinin güvertesindeyim.Dalgalar dokundukça duygularıma hatırlıyorum.Meğer çocukluğum talih kuşunun kanatları arasındayken zamansız uçup gitmiş alışık olmadığı iklimlerin çatısız yuvasına.
Güzellikler varsa bu sofrada,tatları senden kalma.Ruhumun soluduğu mutluluğun tarifi yok,adı mı sevda.Özlemin her geçen gün arttıkça yüreğim yüreğine bir kez daha düğümleniyor.İsyan etmeyi bilmeyen dilim bombalıyor dağları.Firar etmek istiyorum,gurbetin aşılmaz duvarlarından.Varsın yakalasın bizi çile,göz yaşı bekçileri,razıyım.Sudan sebeplerle arasınlar üzerimi.Bulsalar da,onlar anlamaz ki senden bana kalan mirasın değerini.Yeter ki ecel kirpiğine dokunmadan son kez görüp ellerinden öpeyim.
Olsun baba… Sen yine de görme yüreğimin damarlarından akan tazyikli kanı.Dön öteye! ..Şayet bastırırsan yaramın üzerine o en güzel sözleri,kalmaz bende sızı.Yarınlarımız için,biraz daha dikkat edersen sağlığına asla kanamaz bu yara.
Hep yanımda ol,gurbet girmesin aramıza ve konuş benimle baba.Sen konuştukça ben susarım,bıçak açmaz ağzımı.Bil ki suskunluğum çiziyor ömrümün bozkırlarına sevinç çiçeklerinden kalma renkleriyle gökkuşağı resmini.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!