Sabrı çatlatırken gecenin avazı
Hasretin imamesi elimde kaldı dost
Yine saçıldı hüznün tespihi.
Dehlizleri kaybolan yollara gömülmüş vakitsiz horozum
Üstelik kırağı vurmuş duygularımın üzerinde efkarlı dağlar
Ben bir başıma altından kalkamam çığların
Her gün vursam da yüzüne kabahatini
Değişen ne,
O kabullenmedikçe ben neyi değiştirebilirim ki?
Susma diyorum içimdeki sükunet mahkumlarına
Susma! ..
Azat et artık
Ertelenmiş umutlarla yüklü trenler kalkıyor
Yüreğimin en ücra köşelerinden
Sıra sıra olmuş
Buruk vagonlar taşırken hasrete aykırı hüzünleri
Hicran süzülür vuslatın kirpiklerinden
Ve her istasyonda
ERKAN OCAKLI ANISINA
Bütün türküler yasta,yetim kaldı sevdalar
Acı dizildi boğazımıza,tükendi hıçkırıklar
Kan çekilince damardan,duruldu Karadeniz
Hırçın kız ağladı kaldık Erkan Ocaklı’sız
Ne umutlar bellenir şefkatli ellerle
Umudunu satmayan doğurgan toprağa
Çimlenip çabucak sürsün diye
Düşler sersebil sularla buselenip
Kök saldıktan sonra
Biçip atabilirmi kasırga
…şimdi son trenin son vagonuna bindirdim hasreti
muradımdır kavuşmak
ey, ab-ı hayat sunan haşmetli şehir…
Şiirler yazardım,hicran bam teline dokunduğu zamanlarda
Gökkuşağının altından geçsin isterdim mısralar
Düşüncesi suizan
Her sözü çengelli bir iğneyken
Bakışları kaf dağından inmez aşağı
Üstelikte kıl aldırmaz forsundan
Zamansız düşürür alev topunu şakaklara
O alışıktır,hoşnuttur da
Z/aman/sızım
Gözlerine mil çekilmiş bir hasretin
Yaşları damlarken sayfalara
İçimde ki buruk nehirler
Dilsiz ve sağır gecenin okyanusunda birleşir.
‘‘Uğurlu Dakikalar’’la ne çabuk geçti saat
Ruhum doydu huzura oldu kuşlara kanat
Günlerin alarmı kuruldu gökkuşağına
Her gün bir sıfır önde koşarım başarıya
Yüreğinin en saf yerinden dökülen
Gül kokulu dualarının ipiyle
Bir salıncak kurdum gökyüzüne ANNE! ..
Hasretin karayeline dokunsa da rüzgar
Artık, gülüşünü yitirmez mevsimsiz duygular.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!