İnsanın
en onarılmaz yaralarını
annesinden alması
ne garip değil mi?
Düşünce
Ekşi bir elma gibi yüzümüzü buruştururken zaman, bir bir ekliyoruz anı defterimize halden anlamaz hüzünlerimizi. Mayhoşluğu kalıyor damaklarda zift bağlamış acılarımızın.
Bir tavan arası yalnızlığı yaşıyor yüreğim; tozlu ve uğrayanı olmayan. Karanlık yerlerden korkarız çoğu zaman. Benim korkum karanlık değildi. İçine düştüğüm koca bir boşlukta anlayan bir ele ulaşamamış olmamdı.
Bana ait olmayan bir evin,
Avlusuna serdim kalbimin hüzün yüklerini.
Kederden buruş buruş yüzleri,
ağrılı yanım...
hasret denizine
ayet ayet döküldüğümü
sen hissetsen yeter.
Göğsümün sol yanında,
değişiyor mevsimler.
Baharlarım talan edilirken,
İçimdeki şehrin sokaklarında,
Bir yalnızlık edası dolanıyor.
Yürüyorum öyle avare avare.
"Gecenin"..
Perdelerini sıyırdım
Bugün.
Ay ışığında belirdi yüzün.
Kalbimin,
duvarına yapışmış
mekruh bir yalnızlık.
Sıvası dökülüyor
göz kapaklarıma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!