Yarın bugündür şimdiden
Muvakkit hanede gömülü
Dünler, içilmiş bir şarap
Sen hangi yaşını döktüğün
Bilir misin, miladı bilirim ben
En cesurumuz güneşmiş meğer
Onca yaşına aldırmadan
Derenin ortasındaki
Taşların üzerinde
Sek sek oynuyor
Hala…
Yarın bugündür şimdiden
Muvakkit hanede gömülü
Dünler, içilmiş bir şarap
Sen hangi yaşını döktüğün
Bilir misin, miladı bilirim ben
Bir şarkılık işte
Bir cigara içimlik
İçtikçe içesi gelir insanın
Çektikçe çekesi
Canına yandığımın
İzmir çingenesi gibi işte…
Gün burda azade gün burada sermest
Doğmuş ya batmış umurunda mı
Yükünü almış aktan küheylan
Dolanır bin leyli taşın yüzünde
Taşlar…
Ne damla ateş ne de su var kanında
Yatmak yakışmaz sana kılıç gibi kınında
Mazin var yadigarın mızrak gibi yanında
Kalk oğul kalk Atanı dinle
Ne diyor toprak ana Vatanı dinle
Bir yalnızlık türküsü tutturmuş gidiyorken
Gün ufukta kendinden biçare geçiyorken
Ben gidiyorum sen kal senin dünya diyorken
Sen yalnız
Bahçende bülbülü dinle gülüm
Seherde çiselerken yağmur
Şah-ı devrandır
Hükmü perişan sonbaharın
Dili lal
Bir bebeğin gülüşünde
Bil saklıdır inciden istikbal
Bir bebeğin gülüşünde
Ve gözlerinde yalnız…
Fatih Zeyrek(2009)
Hani bir akasya dalı altı
Sevdalandıydık
İlk yazın puslu mavi göğünde
Dumanlıydık
Eski masal sevdalılarını andıydık
Aşkın tarifini yazdıydık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!