BURNUN HAVADA
Elinde tozlu bir ayna
Hayata aynadan bakıyorsun
Yüzünde herkese tepeden bakan
Bir tebessüm
Göz ve mimik
Otlar kuru ağaçlar çıplak
Rutubetsiz, taşlaşmış toprak
Bir de, eski coşkusunu kaybetmiş ırmak
Ormanlar ölüm sessizliğine bürülü
Ne bir böcek uğultusu
Ne de bir, çiçek kokusu
Gezdiğim sokaklar, beni unutalı
Avare düşlerim, kaldırımlara karışalı
Çok olmuş
Gönlüm, Yapışmış bin bir hatıranın eteğine
Tutsak kalmış
Farkım kalmamış
İSTEMEM
Görmeyecekse, mahlukat üzerindeki o İlahi tecellileri
İstemem, görmesin, kör et bu gözleri
Atmayacaksa, adın yanımda anıldığında
Ortasından yarılacak, kafesinden fırlayacak gibi,
Yıldızlar kadar uzak,
Bir yanı uçurum bir yanı tuzak
Ulaşılmaz tepelerde açan
Bir güledir sevdam.
Bu yüzden
Durmadan, bir kabuk bağlar, bir kanar yaram.........
Ellerimde
Tükenmişliğimin delili
Bir avuç kül olmuş yüreğimi
Dalıp dalıp giden gözlerimi
Görmeni.
Işıl ışıl bakan gözlerinin derinliğinde
Yalnızlık ve yanağındaki göz yaşların
Artık tek arkadaşın
Akşamları bir kızıllık boşalacak
Düşünceler boyayacak ufkunu
Eline aldığın bir bardak çayın dumanı
Bir başka derde salacak yüreğini......
Her sabah
Saat,
Vakitli vakitsiz çalacak.
Ağlamaktan kan bürümüş gözlerini zoraki açarak
Sabahlara sitem edeceksin
Seni rüyandaki sevdiklerinden ayıracak
Yollar sana düşman olacak
Sokaklar hep çıkmaz.....
Beynine çökecek
Hep o şehrin evleri
Onun sevgi dolu sözleri.....
Çiçekler sana gülmeyecek
Ruhun her gün arzu edecek
Sevdiklerine kavuşmayı.
Ama çaresizsin
Her gölge, bir ışığa mezar olacak
Bir-bir kapanacak kapılar
Kavuşamayacaksın...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!