Sen
Yorgun bir kırlangıç gibi yüreği çelikten kafes.
Sen
Yeşile toprak gibi ciğerlerime nefes.
Ve sen
Karmakarışık bir yol, tarifi imkânsız bir adres…
kül tablamda kül duman,
masamda hüznüm rakıya meze.
dolapta üç beş yumurta
ve tarihi geçen seneyi gösteren bir gazete
tüm haberleri bana yeni
iyiyim anlayacağın
hadi
ay tutulmasını anlarım da
koskoca güneş bile
tutuluyorsa
kendimi ağırdan satmanın ne anlamı var ki
düpedüz
‘’kolay gelsin’’ diyorlar
teşekkür etmiyorum
"âmin" diyorum içimden
olur ya
kolay gelirsin belki
aşk gizlenen sır imiş
biran değil asır imiş
gözler ona esir imiş
yürek sevdikten sonra
ağlatanlar yâr imiş
benim güneşimle olan durumum
dünyanınkinden farklı
ya çeker gider donarım
ya yaklaşır yanarım
ışığıyla yetinmek
bana göre değil...
bir başkent ağrısı çökmüş şakaklarıma
diş ağrısı gibi zonkluyor ruhum
çakırkeyif bir gecenin koynundayım
boynuma dokunuyor sensiz düşen bu yağmurun saçları
tüm sokakları yabancı bu şehrin
pasaport sorar gibi tüm kaldırım taşları
yağmur sinsice kara çarşafıyla
asfaltlar çatlamış
seyyar satıcılar suskun
mülteci bir soğuk kaldırımlarda
ve ben yürüyorum
aklıma değdikçe gözlerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!