Kurka yatmış göz yaşlarım var, kabuğunu çatlatan.
Gençliğinde, paşa ilan oldu taş atan.
Somun gözü ülkülerde
Siyonist düşü ilkerde,
Şimdi yedi düvel de,
Kursağımıza, bak Atam.
Kara bulutlar gibi dolaşıyorsun sevgimde.
Bu feryat figan kopan gürültüler,
Yoksa senin sesin mi?
Ve bir anda indi kalbime,
Gözlerinin sisi.
Biz senle hiç tanışmamıştık aslında..
Bakışların beni boğmasaydı..
Biz senle hiç bakışmamıştık aslında..
Kader bizi, bize yazmasaydı..
Kalemlere muhtaçtık aslında..
Soğuk sabahları geceye vurdum bugün..
İnanması zevkli yalanlarım..
Mutluluğu arayan ellerim vardı.
Uzakları arayan gözlerim…
Hüzünle kendine gelen bir ben vardı..
O günleri de arayacak mıydım?
Şimdi sabretmeye uygun bir şeyler yazmam gerekiyor..
Fakat düşünmeden..
Yine fırlatasım geliyor kelimeleri..
Düzgünce dizmek yerine.
Kırk yıl düşünsem aklımın ucundan geçmezdi.
Sana yazmak, kelimeleri fırlatmak..
Aşkım da sensin bu atan kalbimde
Bir "Aşk" öldürür mü kendini? Her aşkına küsüşünde..
Hissettirmez mi ki?
Aşkın damarlarında ayılıp bayılan Nur Meleğime..
Ruhumuzdaki süprüntülerden kurtulamaz mıyız ki?
Söylesene! ! ..
-Senin yokluğun sardı içimi..
Sessizce
Sinsice
Usulca
Sindi nefesime..
-Senin hayalin sardı gözlerimi..
Kal!
Biz vardık ya biz.
Hadi son şarkımı da çal,
Kaçırdığım trenin,
Kaçıncı çağırışı, dakikalardan?
Bir anlatabilsem içimdekileri,
Kalbimden dökebilsem,
Kağıtlara, yazılara romanlara,şiirlere...
Dostluğumla,sevgimle,benliğimle
Anlatabilsem..
Seni...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!