Dayak cennetten değil.
Cinnetten çıkar.
Öfkesini yenemeyen,
Yumruğu çakar.
O yumrukla sevgiyi yıkar,
Takva*, Allah’ın azabından sakınıp,
Rızasına uygun yaşama.
Allah'ın yap dediğini yapıp,
Yapma dediğini yapmama.
Takva ruhta devrim, ruhta büyük aşama.
Bu gün 10 Kasım.
Yüzüne yok bakasım.
Sen öldün diye değil.
Padişahın doğanı kaçmış padişahtan.
Cahil ve sevgisiz bir kocakarıya.
Kocakarı elinde olmuş bin pişman.
Uzak kalmış Hakk sözünden Kur’an’dan.
Her işte bir hayır vardır.
Akıllı kişiler, önlem alır,
Sonucu da Allah’a bırakır.
Dilemeli hep Allah’dan hayır.
Hakkımızda ne hayırlıysa,*
Bir gün Ebucehil elinde sakladığı taşlarla,
Gelip, şu soruyu sordu Resulullah’a.
Madem peygamber olduğunu söylüyorsun.
Bil bakalım elinde ne saklı bu kulun.*
Peygamberimiz dedi ki,
Ebucehil bir gün dedi ki Peygamberimize,
“Benî – Haşim’de* rastlanmadı senden çirkinine.”
Peygamberimiz de dedi ki,
“Ey Ebucehil*1, Ey haddini aşan, Ey kötü kalpli olan,
Yine de doğru söyledin yok sözünde yalan.”
Mesnevide bir eşeğin kuyruğuna diken batmış.
Diken çıkarma usulünü bilmeyen eşek tepindikçe,
Diken kuyruğuna daha da batmış da batmış.
Bir bilene sormayı bilmemiş.
Acıdan inledikçe inlemiş.
İsa peygambere biri yoldaş oldu.
Yoldaşı yol kenarında ölü kemikleri gördü.
“Ey İsa, bana da öğret o ölü dirilten ulu adı*”
Diye diretip durdu, ilim bilmez cahil yoldaşı.
“Senin işin değil dedi,” yoldaşına peygamber İsa.
Bu hikâyede Mevlana işliyor, Varlık Birliğini.
Vahdet-i Vücût*yani Varlık Birliği yolunda ki,
Benlik ve senlik gibi ikiliğe yol açan dalâleti.
Ağaç kökünden yukarıya doğru doğru bir yola sahiptir.
Dallar ise bu doğruluktan, birlikten ayrılmayı gösterir.
Dalâlet*1; dallanma, doğru yoldan, birlikten ayrılma demektir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!