İsimsiz bir kentten yazıyorum…
Adını bilmediğim sokakları sende soluyorum.
Caddeler soğuk, insanlar yalnız
Bense ölü bir kentte seni düşlüyorum
Yollar aşkımı bağlamıyor sana
Sana ilk defa kalabalık yalnızlıklarda rastlamıştım. Eminim ki bir amaç uğruna adımlıyordun; o soğuk kaldırımları. O kadar kibar yürüyordun ki dalından düşen ve soğuk kaldırımlara sarılan hiç bir yaprağı incitmiyordun. Oysa soluma baksaydın anlayacaktın. Ama bakmadın.
Şimdi çocukken oynadığımız kör ebe oyununda ki ebe kadar körsün...görmüyorsun. Belki de ben görülmeye değmezdim. Bilmiyorum. Seni ne zaman görsem, gözlerinin gözlerime değdiği yerde duruyor zaman. İnanır mısın? Koca şehrin yalnızlığı sen ve ben oluyoruz. Bu yüzdendir hep kaçışlarım, yalnızlığım, susuşum. Sana neleri sustum bir bilsen.
Yine seni anlatma arzusunda kelimeler...debelenip duruyor içimde. Bir kez dönüp baksan; hayalini kurmadığın kişinin hayali olduğunu anlayacaksın. Geç de olsa sünnete bırakılmış bir aşkın kazası olduğunun farkına varacaksın. Ey sevgili! ! ! Bir baksan sana durulurdum.
Sisli gecelerde arkadaşım oluyor o kaldırımlar,
Ve sessiz kalıyor yol boyunca lambalar,
Karanlığa kol açmış benim gibi ağaçlar,
İçimde sensizlikten korkan bir ürperti var.
Ağlama artık ne olur sevgilim,
Mahur gözlerinin içine gülmeye geldim.
Asırlar geçti hep seni bekledim,
Kalbimi yoluna sermeye geldim.
Sitem etme artık yeter sevgilim,
Bu akşam dertler içinde vatanım
Derdini, kederini ben yazarım
Akar gözümden sessizce yaşlarım
Bu gece, şehitlerime yanarım
Hıçkırıklara boğulmuş yürekler
Ey türk milleti;
Gör artık şu kendi neslini
Aç kalmış,bir ekmeğe muhtaç
Senin yaptığın hiç mertlik mi?
Başına yıkılıyor o eski evi,
Dur ve dinle! ! !
Kanadı kırık bir kuşun özgürlüğünü,
Ve sevgini urgan yapıp boynuna geçirmiş bir adamın son isteğini.
Sus ve kulak ver sadece;
İçindeki ölüler mezarlığına.
Gidiyorsun! ! !
Senden geriye sadece soğuk kaldırımlar üzerine ayak izlerini bırakıyorsun.
Oysa bilmiyorsun;
Ben kanıyorum.
Anlamsız cümleler kuruyorsun yüzüme bakarak.
Kendinden emin adımlarla usulca sokuldu adam.
Bir an durakladı. Nerissa'nın saçlarına dokunmak istedi, kıyamadı.
Hemen Nerissa'nın oturmuş olduğu bankta yerini aldı.
Nerissa, o kadar çok dalgındı ki adamın geldiğini bile fark edememişti.
Dalgın dalgın martıların özgürlüğe kanat çırpışını ve dalgaların hırçınca kıyıya vuruşunu izliyordu.
Her aşkta akar olmuş bir damla katre
Gönlüm sana vuruldu, ey güzel yekpare
Cemalin öyle güzel ki, etti beni pervane
Sensiz bu hayat, bu dünya, bana mestane
Aşkın dört yanımı sarmış berkçe
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!