Sessizliğin uğultusunda derin bir yokluğun içinde karanlığa doğru ilerliyorum...Hüzün gözyaşlarımdan yapış yapış olmuş bedenler bana beddua ediyorlar.Her karanlık bir sensizlik,her sensizlik bir ölüm...
Hüzün yağmurları yağıyor üzerime...Her zamankinden farklı ıslatıyor beni... Sanki bana kastı varmış gibi... Sanki beni tanırmış gibi... hoş tanısa da farketmez ama...Hüzün iliğime kadar işliyor resmen...Ben seni feth edeceğim dercesine... Ama dur! ! ! bende hemen pes edecek yürek yok... Kırarım zincirimi benliğimden çıkarım yinede sana yenilmem...
Neler kazandık? ? ?
Neler kaybettik! ! !
Bazen kazanırken kaybettik! ! !
Bazen kaybederken kazandık..
Ama en acısı:
Kazanırken kaybettiklerimizdi...
Kelepir bir aşk buldum bugün bit pazarında...Sırtından bıçaklanmış,göz yaşları çalınmış,düşleri katledilmiş,hayalleri yok edilmiş...Bana çok yakın bir dost olur dedim. Kanım kaynadı aldım koydum yüreğimin bir köşesine.Sımsıkı sardım onu bedenime.Belki kaynar diye...Kimse bulmasın diye,kimse almasın beni onsan diye...Yüreğime eş,yüreğime dost olsun diye.En önemlisi de benden bir parça olsun diye...
Aşk her nefeste adını haykırmak.Aşk milyonlarca cümlenin anlatamadığı.Aşk her duyguyu yerle bir eden aşk.Mesafelere inat sevmek,sevdiğini haykırabilmek...Her kalp atışında adını zikretmektir Aşk.Bir mücadelenin en güzel meyvesidir Aşk.Zor kazanılıp kolay kaybedilen Aşk...Bir ip cambazının dikkatini gerektirir Aşk...Çoğu zaman ince bir ip üstündedir Aşk. Aşk bazen bilebile tutsaklık bazense özgürlüktür...
Bembeyaz bir sayfada küçücük bir leke nasıl da göze batar...Hani bazı şeyler vardır ya tüm güzelliğin üstüne gölge gibi düşen...Hani ne yapsan düzelmeyen.Tüm güzelliklerin içine eden...Hani dersin ne oldu şimdi.Bu mu olacaktı sonu.Yıkılırsın viran olursun,kapkara kesilir dünyan,zindan olur.Mahşer gününü andırırcasına...Bir ışık istersin karanlığı aydınlığa çevirecek,bu viran gönlümün enkazlarını kaldırabilecek...Kimi zaman enkazdan canın çıkar, kimi zamansa sağ çıkarsın ölmüşcesine...
Birer birer tırmanıyoruz merdivenleri.Acelemiz yok üstelik...Gidiyoruz takıl tokmak.Bazılarımız aceleci üçer beşer atlıyor merdivenleri, bazılarımız ise güçlükle tırmanıyor o alçak merdivenleri...Herkes kendi gücünce tırmanmanın derdinde.Kimi Ağrı'yı kestiriyor gözüne kimi Everest'i...Herkes kendi derdinde.Umarsızca tırmanıyor merdivenleri.
Derme çatma bir evde kışın ortasında kalmış gibiyim.Üşüyorum titriyor bedenim hiç durmayacak gibi.Dişlerim birbirine kaynaklanacak adeta.Ama bu üşümeler,titremeler inan soğuktan değil...Bu üşümeler sensizlikten.Senmişsin güneşim,yazım,baharım.Senmişsin benim alın yazım ama bilemedim.Bilemedim yanımdayken kıymetini.Söyleyemedim sana aşkımı sen gibi...Anlamıyordum belki de ondandı...Benimki biraz ürkekliktendi belkide.Belki de seni kaybetme korkusundandı...Bilemezdim böyle daha iyi kaybolduğunu.Bilemezdim,bilemedim,anlamazdım,anlamadım...
Yıldızlar artık eskisi gibi parlamıyor.Ayın ise eski loş havası yok.Güneş ısıtmıyor artık yeryüzünü.Kuş cıvıltıları yok artık buralarda...Yağmur sonrası gökkuşagı da çıkmıyor artık.Güller eskisi gibi kokmuyor.Sen gittin gideli gülmüyor yüzler...Sensiz dertli bu gönüller.Sanki senmişsin koskoca şehrin neşesi...Senin sayende yaşıyormuş tüm şehir.Gittin ve bitti koskoca bir şehir.GİTTİN BİTTİK...
Gecenin sessizliği ürkütüyor beni...Karanlığı da cabası...Her yer yalnızlık kokuyor...Sarmaşıklar gibi sarıyor her yeri...Dolunay loş bir ışık saçıyor...Bazılarını ürkütürken bazılarının önünü görmesini sağlıyor...Hayat bazen karanlık bazense loş devam eder... Her aydınlığın sonu karanlığa her karanlığın sonu da aydınlığa işarettir...Aydınlık bir gelecek hepimizin olsun...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!