Seni anlatacak kelimem
O kelimeyi yazacak kalemim,
kalemin yazacağı kağıdım yok benim.
Gitme...
Gitme diyecek dilim,
Sahra'dasın, dağlar başında.
Kırlardasın, yamaçlarda.
Bir başınasın, bütün güzelliğin üzerinde.
Uzaklardasın, Bütün yollar emrinde.
Yüzlerce,
Belkide binlerce günaydınım var,
Sana sakladığım.
Yüzlerce,
Belkide binlerce sabahım var,
Seni sakladığım.
Hadi bakalım kalbim gönlüm bedenim
Hadi bakalım aklım fikrim beynim
Hadi al sana yeni bir gün daha verildi
Hadi al belkide bu son şansın
Hadi al bakalım belkide bu ilk fırsatın
Şu koca şehirde hangi ışık senin,
Hangi sokak lambası vuruyor duvarına.
Hangi kaldırımda yürüyor,
Hangi yollardan geçiyorsun.
Şu kalabalık beton şehirde,
Bir dağ başı,
Bozkır,
Hemde en alâsı.
Biçecek bir şey yok,
İçecek su.
Esiyor hey babam,
ilham; bazen güzeller güzeli bir peri,
ilham; bazen iflah olmaz bir serseri,
ilham; kalemle kağıdın cilveleşmesi,
ilham; şairle şiirin sevişmesi...
Küçükken nasıl uzaktı yakınlar,
Büyüdük, bütün yakınlar uzaklaştılar.
Uçurtmayı kaçırmak gibi ellerinden,
Uzaklaştıkça yitirmek umutlarını.
Çaresizce bakmak, öylece arkasından,
Öyle uzaklaştık birbirimizden,
Başımıza daha neler gelecek,
Bu gözler daha neler görecek,
Elbet yaşanacak elbet bitecek,
Bu acılar yanımıza kâr kalacak.
Başımı vursam duvardan duvara,
Bugün Ocağın on sekizi,
İnanki ne çok bekledik seni,
Giyinsin diye şehir gelinliğini,
Dualar ettik, hatta yalvardık.
Yalvardık, korktuk gelmezsin diye,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!