Umutlarım,aşklarım yarım kaldı.
Çürük elmanın yarım bırakıldığı
Gibi umutlarımı da yarım bıraktılar.
Yıllarımı ısırarak canımı açıktılar
Sonrada çöplüğe fırlattılar bin
Çeşit duygularımı insafsızca.
Öyle oturmak yoktur
Sorun pek çoktur
Koltuk ateşten gömlektir
Köşk var, meşk yok
Sevgiliye bak bir
Telin sevdasına tutuldum
Her telden ayrı yanık hava
Gah Anadolu’yu hatırlar
Gah gardaşlarımı anımsar
Sazımız vardır gönüllerde
İmkan olsa vatanı terk etsem
Atatürk’ten sonra bugüne süre gelen
İfade özgürlüğü olmayıp
Menfaate dayalı ifade özürlü vatanımı
Seçmeni aç bırakarak rahat ettirmeyip
Kendini doyurarak rahat ettiren
Allah derim geceyle gündüz
Yolumdan da giderim dümdüz
Arkamda bırakmam kötü iz
İnancımdır servetim benim
Baba malı, mülkü ne yapım
Bir gün ben susacağım
Ama şiirim konuşacak
Aşk, sevda, sevgi, saygı dillenecek
Öleceğim yeni fatih gelmeyecek
Çünkü giden fatih
Dünyaya geldiği gibi gidişi de
Şiir söylesem sözcüklerim küçük düşer
Söylenmez sözden misali.
Derdimi söylesem derdinin yanında azil düşer
Yapılmaz dertten misali.
Bir gül veriyorum
Sana gönlümden koparak
Eğer ki gülümü bahçeye dönüştürmeyeceksen
O gülden çift kursun açsın
Birini kendime sık
Öbürünü de kendine
Gerçek sevginin anlamını öğrenemedim gitti
Ama her konuda her
Öğrenen var mı bilmem
Yada öğreten var mı göremem
Vefasızlık hız alır gider
Tekeri patlamış freni tutmayanın
Tokadım yüreğim, silahım kalemimdir
İntikam kurşunu kendime sıkarım
Daha sonraysa vicdanla yalnız kalırsın.
harkuleda tebrık edıyorum