Sohbet
Fasulye
Hayatımızın önemsiz bir objesidir o. Ama hemen hepimizin zevkle yediği bir yemeğin ham maddesi, toprağın harika bir ürünü, bereketli, çeşitlidir. Ve çok besleyicidir, mevsime göre şekillenip giriyor evimiz, neşe katıyor soframıza. Fasulye; Fakirin eti, proteince de çok zengin.
Yeşil fasulye türlü çeşit yapılır ve yenir bahar ve yaz boyunca genelde ucuzdur ilk çıktığında pahalı olsa da. Kışın kurutularak tüketilir yada yaş konserve olarak. Konserve dedim de, konserve bu kadar ucuz değilken kadınlar Ağustos sonunda ucuzlayan fasulyeden bolca konserve yaparlardı. Şimdilerde yapan çok az. Şişeler alınır, kapaklar alınır ve konserve günü belirlenirdi. Bazen imece usulü olurdu. Küçük kasabalarda kuruluklu evler vardır oralarda yapılır ve kocaman kazanlarda konserveler kaynatılırdı.
Sonra soğumaya bırakılır ve kapağı atanlar yeniden sıfır kapak takılıp tazelenirdi. Kış ortasında afiyetle yenmek için sofrada yerini alırdı. Bazı yörelerde de salamura yeşil fasulye konur kışın sıkılıp kavrulup yenir. Bu arada fasulye turşusu da pek bir güzel olur. Sirkeyle adeta uysallaşır fasulye ne uzun dayanır.
Kuru fasulyeler türlü türlüdür. Mavi renkli boncuk Ayşe, kırmızıçizgili barbunya, beyaz renkli çalı fasulye ve şeker fasulye. En pahalısı da Şeker fasulyedir. Gerçekten de şeker. Küçük yuvarlak amma lezzetidir. O bir harika. Şimdilerde çömlek fasulye restoranları var. Karadeniz de ayrı bir tattır. Tere yağ ve yörenin eti ile baharatı ile nefis.
Evet, evet fasulye harika bir şey. Eskiden bu kadar kırtasiye yokken hepimizin birer fasulye torbası vardı.
Hem sayı sayardık onlarla hem de yazı yazardık yanı okumayı sökerdik, matematik öğrenirken yanımızda hep o vardı. Şimdi naylondan çubuk ve harfler çıktı. Fasulye dostluğu bitti. Tabii sıcacık o sevgilerde yok. Sonra çimlenme yapardık fasulye, nohut mercimekten, mısırdan. Ama en çok fasulye çimlendirilirdi. Nasıl sevinirdik ilk yapraklar çıkınca. Pencere kenarında çimlenmiş fasulyeler olurdu sıcacık sobalı evlerde. Atasözü bile vardır. “ Fasulye gibi kendini nimetten sanma”. Kim bizim fasulyemizin yerini alabilir ki. Ya da uzun konuşmaları kesmek için; “ gelelim fasulyenin faydalarına”
Ah be fasulye hayatımızın her noktasında sen varsın. Bazen çok kızınca birine" Fasulye sırığı ne olacak" desek te. O şarkılarda, şiirlerde bile o.
"Amman fasulye yedi bucuk lira hem oynasın hem kaynasın” der çalar oynarız.
P.Pehlivan 4.08.2013 İST
Perihan PehlivanKayıt Tarihi : 24.8.2013 16:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Perihan Pehlivan](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/08/24/fasulye-10.jpg)
ne kadar güzel bir söyleşi olmuş, inanın bayıldım.. akıl edip yazmanız harikaydı, yürekten kutluyorum sizi..
TÜM YORUMLAR (7)