Hissizliğe talibim artık
Yitirdiğim sevdam yüzünden
Sessizliğe talibim artık
Güvendiğim derman yüzünden
Bir hengame ki bende
Birbirine düğümlenen düğümler
Zor bilmeceler doğurmuş
Kıvrak bir nehir gibi
Ruhumdan cesedime birer birer
Gardaşım iyi dinle beni
Bu mektubum sanadır
Hasret kokan bu mısralar
Gönlümün tercümanıdır
Öncelikle şunu bil
İki yıldız var gökyüzünde
Biri sensin diğeri benim
Arada uzun bir mesafe
Vuslattan yana ümitsizim
İki yıldız var gökyüzünde
Güvercinler selamladı bu defa beni
Efkârımı çizgi çizgi kanatlarına dökmüşüm
İçimde bir şeyler kımıldadı her çırpışlarında
Vicdanımı merhamet merhamet gözlerine süzmüşüm
İrkilip durdum her bakışlarında
Kesik kesik çalan yalnız bir ıslık
Anlamadın ritmini ne yapayım
Susuz ve çatlak bir dudağa tanık
Olamadın bir türlü ne yapayım
Öldü kelimeler can çekişerek
Yine karanlık her köşede
Her yerde ufukların gölgesi
Yalnız tek istisna şu tepe
Sadece o, her zamanki gibi
Sadece o tepe, gardiyan gibi
Dudakta tebessüm var, zihin ecel bekliyor
Azrail terzi olmuş zihnime “sen” örüyor
Sen şimdi örülürken her mevzudan bihaber
Mevzular beni ördü yıldızından bihaber
Hislerinde riyasız
Kalabilen gönüller
Düşlerini hudutsuz
Kurabilen beyinler
Kelamlarda hikmeti
Köşesiz bir zar atmış kemiği olmayan el
Yuvarlanmış da düşmüş derince bir kuyuya
Zemin buzlu demir ve içinde ıslıklı yel
Zar durur yel susarsa uçmaktasın sonsuza
Yanında kalana bak sen bu yelden geriye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!