Hışırtılı bir serap bu senden emanet
Ben gecenin hatrına ışığa küsmüşüm
Sakin ruha hasretim kalmadı metanet
Bir denizin hatrına balığa küsmüşüm
Tırmanırken korkulu asil yokuşları
Tıkırtılar gölgesinde zonklayan; beynim
Şuurum; gaiblerden gelen ses
Seraplarda kayboluşa yakınan; azmim
Kavgam; yumruklar kalabalığında
Kemiklerden gelen ses
Buluşmak güzeldir; bulununca ben
Ulu bir yağmurla ıslanmakta sensiz ufkum
Eklemlerim uyuşmuş batıyorum çamura
Tutan yok garip elimden gecelerde sonum
Dev bir hasreti satıyorum mezar taşına
Resmini akıttığım mürekkep pıhtılaştı
Koca çınar…
Toprağa akıttığın gözyaşları,
Taze fidanlara gıda oldu bilir misin
Şanlı mazin atiye, köprü oldu bilir misin
O taze fidanlar gözyaşlarınla yeşerdi
Düşünmenin düşümdeki tesiri
Beni rüzgara taşıyan sebepmiş
Kutlu hayallerimin sadık yeri
Sevdalarımı uçuran hikmetmiş
Düşmanımla varlığımı tanırken
İnce çizgiler çekip ilerliyor damlalar
Suyun mu mülküdür bu titreyerek akanlar
Yoksa yine hudutsuz hülyalar mı sızıyor
Berrak bir görüntüyü sislerin mi yalıyor
Soğuk asfaltlarda kıpırdayan anlamsız gölgeler
Korkusuz gecelerimde haz duyduğum desenlerdir
Üzerinde titreyip çığlık atan mutsuz kediler
Yelkovanımı dakika dakika sürükleyendir
Sordum, bu manzaranın yorgun nöbetçisi bakıştan
Duasız bir bahçe burası
Renksiz, tatsız, kokusuz
Zindanları hürriyet sanırsın
Öylesine umutsuz…
Binlerce soluğun ısısı kulağında
Derin bir kuyu yoklukla doluyken
Karartısı güneşimi boğmakta
Kıvrımlar korkumla düğümlenirken
Boşluklar dolmak için çırpınmakta
Olmak denilen zihnimde ölürken
Sevda...
Zorlu basamaklarda,
Yorgun insanların,
Dinlenme mücadelesidir...
Sevda...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!