Faruk Gökbulut Şiirleri - Şair Faruk Gök ...

Solumak istemiyorum sensizliği,
Seninle olmayı doyasıya yaşamak varken.
Yeni erişmişken bahara,
Çok alışmışken duymaya sesini,
Ölmeden ölümü tatmak için oldukça erken..

Deryada balık idim
Derde düşmmeden önce
Orada seni buldum
Yanıp pişmeden önce

Halimi sorana söyle

Karşında abide gibi dururum
Sana yan bakanı çeker vururum
Seninleyken öylesine mağrurum
Karakaşlarına kurban olduğum

Bil ki yokluğunda geçmiyor zaman

Aylar geçecek,
Yıllar bitecek.
Takvim yaprakları düşecek tek tek
Geçse de aradan o kadar zaman
Seveceğiz birbirimizi mahşere dek

Sol yanında siyah bir inci benindir.
Beyaz gülün rengi senin tenindir.
Lâleler sümbüller güller senindir.
Gülmüyor mevsimler sensiz Canözüm.

Gözlerin ki Cezair menekşesi.

Gece çekerken karanlık perdesini gökyüzüne,
Yalnızlıklar içinde bir mum gibi eridim.
Ve bağrımda sımsıcak bir yürek..
İsteseydi yârim ona verirdim.
Cinnah Caddesi'nde bir garip ağlar
Yanar, kanar da gözleri elleriyle saklar

Canlar can olur sana canân olunca
Ben cana can derim, aşkınla dolunca

Ağır ağır,yorgun yorgun kaçan adımların
Büyük bir göçü andırıyordu.
Bir bakışından bin mana çıkacaktı
Bir sözünden bin sükut kaldı Pakize
Sustu senli bekleyişin sabırsız çığlıkları
Ve sustu...

Lâl oldu dudağım, yandı yanağım
Gel, kondur bûseni sönsün bu yangın
Beden yorgun amma gönül dingin
Hayâller yorgun amma hedefler engin.
Sanma ki yıkılır bu kale,
Sanma ki sarsılır.

Bitir bu hasreti çağır yanına
Canımı katarım akan kanına
Ay gibi doğup da uykularına
Işıtır kalbini, sonra batarım

Alev sarar tenim değince sana