bi anlatabilsem
bi anlatabilsem kınayanlara beni
tebessümünde saklı giz uğruna
nelerden vazgeçilebildiğini
bi anlatabilsem
gülüşünle derinleşen gamzede
Bir eşi olmalı insanın
Yüreğindeki gamzeyi görebilen
Dilinde sevgi sözcükleri barındıran
Bir eşi olmalı insanın
Kanatsız bir meleği andıran
Hele emmi ne oldu öyle yıkıldın kaldın
Aklına nerden düştü bu yaşta pazar işi
Şu sebzeler neyse de karpuzu niye aldın
Taşımak için yanına gerek genç bir kişi
İçim elvermez ki seni böyle bırakmaya
En çok kendimle kavga ederim ben
Aynaya karşı çok pis küfrederim
Her bi boktan anlıyorken eskiden
Gün geçtikçe cahilleşivermişim
Üç mürekkep yalamayla allame
Beni hatalarımla kabul etme
Hatalarımı da sev inadına
Bazen gül geç bazen de hiç farketme
Unutuver gitsin, bakma ardına
Sığınağımsın yok başka da kimsem
Çok şey mi istiyorum çark-ı felekten
Ağlamasın kimse gülsün tüm beşer
Suçlu muyum bu masum dilekten
Yoksa şu felek mi tümden şer
Görmeyeyim mi ağlayan bebeyi, aç
Ya bulamadım ya kaybettim dostu
Yalanmış altı hem, dolanmış üstü
Kimse görmedi ya, gören mi sustu
Arayıp bulam desem, umutsuzum
Kiminin içi boş varsa da postu
O kadar masumsun ki
yalanlarım haya ile kızarır yanında
günahlarıma mazeret arayışım suya düşer
yüreğim ağırlaşır
gözlerim dik bakamaz artık gözlere
en yumuşak karnından yakalanmış gibi
Yine aklıma geldin umarsız bir anımda
Seni dost bilirim Veysel’in dediği gibi
Cevherimiz aynı her elementin canımda
Sığınayım desem hazır mı koynunun dibi
Bilirim etim çürüyecek ama dert değil
Kimine göre hızla kayıp gidersin
Bazen de sayarsın yerinde
Yalvarsak durmazsın ya
Gitmeyeceğin tutar bazen de
Yaramızın üstüne basa basa
Direnirsin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!