hani verdigin ahtin hani nerde sozun
kabahat sende degilki sahteymis ozun
bin gidince egerki gulecekse yuzun
ardima bakmadan eyvallah der giderim
tatmi biraktin bahardan guzelim yazdan
Fakir bekler güçlü eli
Senin yoksa onun olmaz
Kötü kelam kırar beli
Dinin yoksa iman olmaz
Doğru yolda her bir fertçe
Elleri koynunda bir garip ağlar
Bağlara çiğ düşer yıkılır dağlar
Gün olur dem döner kapanır çağlar
Ölümün olduğu bu garip yerde
Aldanma dünyanın sahte yüzüne
Göğümde ışıktın, sendin parlayan
Şavkından solmayan gece utansın
Sesimi dinleyen, beni anlayan
Sevginle dolmayan gece utansın
Yakışır başına allı yemeni
Sensizliğe hüküm giymiş bir mahkumum
Volta atarım yaşamın ücra köşelerine
Rutubet işlemiş yüreğime
Nefes aldıkça boğuluyorum
Can kırıkları batıyor içerime
Gecenin bir yarısı uyanıyorum
Yirmili yaşımdan eser mi kaldı ?
Alnımda çizgiler yüz gelip geçti
Her giden umuttan bir tutam çaldı
Mutluluk yanımdan düz gelip geçti
Eğseler başımı Sevdam kıyamda
Reva mı bu bana el sefasında
Bülbülüne hasret, gül cefasında
Yıkıldım yetmedi her defasında
Geldim gördüm artık gidiyorum ben
Nice seller gelip geçti bendimden
Yok sayma ne olur bunca seneyi
Bırakıp ellere gitme ay yüzlüm
Başını koyduğun ılık sineyi
Bırakıp ellere gitme ay yüzlüm
Ayrılık zehrini içirme bana
Hatırıma düştün bu gece yine
Duydun mu sesimi söyle Gökşen’im
Kokunu özleyen bu gamlı sine
Hasretinden yandı böyle Gökşen’im
Mesafe dediğin nedir ki aşka
Gölgene sığındım bir nefes için
Aleme melamı bildirdin gittin
Değdimi can parem bir heves için
Elimden sılamı aldırdın gittin
Yarına varsaydık senle el ele
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!