Ne Dünyanın fareleri tükenir,
Ne kentlerin
Ne yoksul evlerinin.
Çok az göz görür
Dünya farelerini,
Ama
Bilen bilmeyen herkes yaşar
Etkilerini.
Onlar en kodamanlardır,
Gücü elde tutan,
Dünyanın kaynaklarına hortum bağlayıp
Kan, irin, gözyaşı dinlemeden
Şişmanlayanlardır.
Dünyanın öte ucusundaki bahçede bulunan
Meyveyi
Kitabına uydurup, kılıfına koyup alanlardır.
Daha çok yutmak için
Kasırgaları, hortumları
Başkalarının paralı ya da parasız askerlerini
Göçmenlerin ve gariplerin etlerini
Global siyasetin kudretini
Kullananlardır.
Dünyayı bitirip uzaya dalanlardır.
Sayıları en az,
Cüsseleri en kocaman olanlardır.
*
Işıklı ve mermer döşeli
Lağımlardan ulaşır kent fareleri
Elle tutulan, tutulmayanlarıyla,
Gözle görülen görülmeyenleriyle
Bazen lokum ve çikolata paketleriyle
Altın suyuna batırılmış
Seçkin kartvizitleriyle
Bazen de,
Şirket parolası olarak kullanılan
Kahraman önder rozetleriyle,
Örgüt yüzükleriyle.
Karar yerlerine
Kimi kurul üyelerine,
Kimi mühür sahiplerine.
Onlar ki,
Olmazsa olmaz menfaatler peşinde koşanlardır,
Siyahları beyaza,
Beyazları siyaha boyayanlardır.
Kovaladıkları her şey
Vicdanları iki seksen uzatmak içindir.
Uzanmaya alışmış vicdanlar üzerinde
Cirit atmak içindir.
Paketlerde
Halkın soluk almakta olduğu
Yeşil alanlara binalar yapmak vardır.
Yolları daraltmak,
İşleri ve kadroları
Kopara kopara almak vardır.
Olabildiğince derine
Dalmak vardır.
Halka kapalı masallarda
Kral ve kraliçe olmak vardır.
Halkın mutfağından çalınanlarla doymak,
Yeşilinden, mavisinden kırpılanlarla,
En yüksek katlarda
Bol oksijen almak vardır.
Onlar ki,
Kocaman kocamandır her biri,
Pençeleri, dişleri.
Aşındırırlar kapılarını
Seçilmişlerin,
Atanmışların kapılarını.
Ne çok boyar, abartır,
Kabartırlar
Saklı pazarlıklarını
Nasıl da bilirler
Her hedefe ulaşmanın
Her işi bitirmenin yollarını.
*
Daha küçük,
Ama daha kalabalıktırlar,
Yoksul mahallelerindeki fareler.
Onlar
Aç karınlarını doyurmak için
Kemirirler.
Un çuvalını deler,
Kitabın sayfasını, kutunun köşesini
Kemirirler.
Yalnız,
Kendi küçük hesaplarını bilirler.
Ayşe'nin yarım ekmeğini,
İsmet'in battaniyesini,
Cemile'nin civcivlerini götürürler.
Çırak Musa'nın tezgâh hayallerini götürürler.
Kapıcının oğlunun
Doktor olma ümitlerini götürürler.
Şoförün kızının
Beyaz atlı prensini götürürler.
Diğerleri kadar açgöz değil
Ama sayıca büyüktürler.
Cesaret edemez,
Giremez,
Bilmezler
Işıklı ve mermer yerleri.
Küçük yaşamlarını
Karanlık, nemli
Ve tozlu lağımlarda
Sürdürürler.
12/10/12
04.00
Kayıt Tarihi : 15.10.2012 11:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yukarıdakiler de, aşağıdakiler de az çok görür, bilir onları. Kimi çok bilir, kimi az. Kimi yakından tanır, kimi uzaktan. Kiminin arkadaşlıkları, kankalıkları bile vardır. Şiirleri de vardı mutlaka. Bir tane de benden olsun.
![Şahbettin Uluat](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/10/15/fareli-dunya.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!