Giderken ahali camiye doğru.
"Ömer'e verdiler bir selam kuru.
Yaşlı amca yüzünü döndü Ömer'e
"Hadi dedi yiğit gidek camiye."
Ayakkabı boyuyordu boya sandığı.
Badem yağ ve boya idi kazağı.
Ömer sandığını yitti duvara.
Cemaate giderken yaktı cuvara.
Selam kelam derken çıktılar yola.
Emlakçı çantasını takmısti kola.
Galerici,avukat,patronla esnaf
Camiye girdiler tuttularda saf.
Hoca kürsüdeydi af diledi af.
Hitabet iyiydi etkiliydi laf.
Hoca kürsüdeyken başladı vaaza
"Ey cemaat dedi kanaat aza."
"Noksan ibadetleri eyleyin kaza."
Hutbe uzuyordu ,"dıs güçler, mihrak"
Esnaf işaret etti ayrıldı çırak.
Dedi "Osman beye üç ekmek bırak"
"Yoğurt istemişti iki-üç çanak"
Hoca coştukca coştu avazı sesi.
Emlakcı bakındi bu neyin nesi.
Telefonuna geldi bir mesaj sesi.
"Yazdı elli milyon metre karesi"
Avukat yanına geldi müvekkil.
"Abi dedi davadan ayrıl ve çekil"
Bir dolu zarf verdi değişti şekil.
Dedi"başka ile eylerim.nakil"
Hoca birden gürledi sesi yükseldi.
Adalet timsali "Hz.Ömer di"dedi.
"İşleri hep böyle yapalım" dedi
"Ömer"ismini duyunca Ömer irkildi.
Hoca"Hz.Ömer mumdan örnekler verdi.
Hoca iyice uzattı bitmiyor hutbe.
Galerici üç araç sattı birisi hibe.
Dedi"milyonları aşırdım cebe"
Rüstem ağa,davar ile koyunu.
Futbolcular ,transferle oyunu.
Rıza emmi ,tüm sopunu soyunu.
Sattılar hutbeyle hoca dinlerken.
Hoca dedi sağlık en büyük nimet.
Fakirlikle kazanılır cennet ahiret.
Mümin şükretmeli yemesede et.
Et deyince kasap Hayri uğultu.
Yirmi kilo sipariş vardı unuttu.
Ramiz beye gidecekti okuntu.
Çırağı gönderdi "hazırla kutu."
Hoca baktı cemaat iyice sıkıldı.
Ayakta duruyordu yere yıkıldı.
Dua salavat ile baktı bakındı.
"Eve neyle gitsem" evi yakındı.
Ayakları uyuşmuş indi kürsüden.
Ömer'le yüzleşti yandan geçerken.
Dedi "Boyandımı botla kundura.
Dedi "hocam iş çok gelmedi sıra"
Tamam dedi "çık son rekatı kılma."
"Akşama davet var aman geç kalma."
Ömer çıktı camiden alalacele.
Kaptı sandığını oturdu yere.
Boyaladı, cilaladı hemde beş kere.
Cami dağılıyor elde botla kundura.
Çıksın hoca diye durdu avara.
Önce emlakçı çıktı yüzü gülüyor.
Üç ev,bir villa sattı onu biliyor.
Galerici hutbeyle üç araç sattı.
Dedi"çalışmayan kul hep böyle battı"
Kasap Hayri, rıza emmi,ve rüstem ağa.
Dediler "Nasıl uyduk bu yaşta çağa."
"Allah kâr yağdırıyor çalışanlara"
Biz camide iken işler yürüyor.
İbadetteyiz ama işler büyüyor.
Ömer elinde boyanmış botla kundura.
Hoca çıktı kapıdan "Ömer kaç para"
Ömer boynunu büktü"hocam on lira"
Hoca hiddetli kükrek "bre melun beş lira"
"Devir hesap devridir Ömer bunu iyi bil"
"Sana beş gayme helal, hem de bak çil çil."
Ömer aldı beş lira kesildi tüm nefesi.
Cami önüne geldi hocanın Mercedes'i.
Arka kapı açıldı özel şöför "Ozan"dı.
Hoca biraz kaykıldı koltuğuna uzandı.
Fakirlik çamur gibi yine Ömer'in hakkı.
"Az la kanaat et mümin"hoca vaazı tıpkı.
Bağırıp çağırdı da sokaklar yaptı yankı.
Fakirlik büyük nimet fakirlik ebed şarkı.
Hasan Turgut
Kayıt Tarihi : 21.4.2023 10:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yasanmış ve gerçek bir hikaye anlatan arkadaşım anlatımı üzerine kaleme alındı..imla kuralları veya beyit sayılarını akıcı olsun diye ölcusuz yazdımmaffola kusur ve sürç-i lisan var ise
Hayırlı bayramlar ve hayırlı cumalar ve de hayırlı çalışmalar dilerim.
Hocam üstadım inansın alalacele yazıldı yaşanmış bir hikaye idi arkadaş anlattı ben kaleme aldım arkadaşın anlatısı biraz daginikti toparlamak yada cümleleri bir düzene sokmak anca bu kadar oldu..değerli yorum ve beğeni için sonsuz tesekkurlerimle..bayram telasesjne sayın değerli üstadım kelimeleri anlamlı olsun diye usule uygun olmayarak ayirlmak zorunda kaldım selammsaygi hürmet ve dualarımla çok sağolun varolun
TÜM YORUMLAR (2)