Kuran kursuna giderken,
Sarı sakal hocamız vardı.
Akıllı bir adamdı.
Bizleri okutur,
Başka tarafa yollamazdı.
Bize de tavsiye de bulunur,
Kuranı öğrenin,
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Keşke Kur'an öğreten o hocalar o Kur'anın manasını ve mealini de öğretselerdi o zaman herkes dostunu ve düşmanın iyi tanır birbirlerine hasımlık yapmak yerine dostluğu yeğlerlerdi. Artı; onları hiç bir insi ve cinni hiç bir şey ile tavlayıp avlayamazdı. Ama 1928 de Arapçayla beraber Kur'an okumak ve okutmak da yasaklanınca gerçek ilim adamı yetişmez oldu ve çantanın kenarında kıyısında kalanlar da yarım hoca ya da çeyrek hocalar olarak öğrencilerini ancak o kadar yetiştirebildiler.
Hayırlı sınavlar Hasan hoca.
Karınca kadarınca diyelim.
o tarihlerde...
Sağlıklı ve huzurlu günler dilerim üstadım.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta