Fakir Fakirle Savaşıyor Şiiri - Hasan Ar ...

Hasan Arpaci
2982

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Fakir Fakirle Savaşıyor

Kuran kursuna giderken,
Sarı sakal hocamız vardı.
Akıllı bir adamdı.
Bizleri okutur,
Başka tarafa yollamazdı.
Bize de tavsiye de bulunur,
Kuranı öğrenin,
Ama kasabaya orta okula gidin,
Memlekete hizmet edin,
Farklı şeyler söylüyorsun sen,
Ya zeki yada delisin derdi.

Dünya dinin yanında,
İlimin üstünde durur diye öğretirdi.
Oğlu Mehmet de bizim gibi,
Kuran’a talim ederdi.
İlk okul bitince,
Hepimiz dağılıp gittik.
Ben Ankara’da mühendislik okurken,
Mehmet İstanbul’da İTÜ ye girmişti.

Eee zaten bizim topraktan,
Milliyetçi müslüman çıkar,
Ülkesi için dünyayı yakar.
Mehmet’te zaten,
Yoksul bir vatan,
Vatan gibi gariban.

Silah üretemeyen ülkenin,
Silahlanmış gençleri.
Kimi kapmış mavzeri,
Kimi olmuş serseri.
İnanıyorum sağcı da vatansever,
Solcu da vatansever.
Ancak kardeş kardeşe,
Tutuyor siper.

Dün baronlar görüştü,
Mehmet’te bu akşam üstü,
Kendi kardeşinin eliyle,
Yabancı ülkenin silahıyla,
Vurulup yere düştü,
Ve oracıkta şehadet şerbetin içti.

Birisi eli tetikte,
Anadolu’dan gelen gençleri,
Rengine bakmadan temizlemekte.
Aynı tarlanın,
Sivrilen otlarını,
Gelişi güzel biçmekte.

Silahı tutanın,
Babası yoksul,
Kardeşi ayakkabısız,
Anası hasta,
Oğlu vatan uğruna kardeş katili.
Amerikan düşmanı,
Öyle yazıyor gazeteler.
Ama mehmet ne Amerika bilir,
Nede Rusya.
Mehmet ekmek peşinde,
Anadolu garibanı,
Zavallı işinde gücünde.

Bakar mısın ülkenin haline,
Garip gariple,
Fakir fakirle savaşıyor.
Zenginin çocukları,
Yurtdışına eğitime gidiyor.
Okulları bitince,
Ülkeye döneceklermiş.
Kırılmaktan arta kalan,
Anadolu çocuklarını,
Gene devleti,
Onlar yöneteceklermiş.

Şimdi
Çok mehmet öldü gitti,
Ocaklar söndü gitti,
Bizi uzaktan izleyenler,
Maalesef güldü gitti.

Hasan Arpacı,1978,Ankara

Hasan Arpaci
Kayıt Tarihi : 11.2.2021 09:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Keşke Kur'an öğreten o hocalar o Kur'anın manasını ve mealini de öğretselerdi o zaman herkes dostunu ve düşmanın iyi tanır birbirlerine hasımlık yapmak yerine dostluğu yeğlerlerdi. Artı; onları hiç bir insi ve cinni hiç bir şey ile tavlayıp avlayamazdı. Ama 1928 de Arapçayla beraber Kur'an okumak ve okutmak da yasaklanınca gerçek ilim adamı yetişmez oldu ve çantanın kenarında kıyısında kalanlar da yarım hoca ya da çeyrek hocalar olarak öğrencilerini ancak o kadar yetiştirebildiler.

    Hayırlı sınavlar Hasan hoca.

    Cevap Yaz
    Hasan Arpaci

    Karınca kadarınca diyelim.
    o tarihlerde...
    Sağlıklı ve huzurlu günler dilerim üstadım.

TÜM YORUMLAR (1)

Hasan Arpaci