Yalvarırım kapıyı çarpma giderken
Bozuk menteşelerin kulpu, hem param da yok
Attığın tokat fazlasıyla yetiyor zaten
Neyim var ki alacaksın?
Eşeleme sapı kırık çekmecelerimi boşuna
Boynumda askerlikten kalan bir künyem var
Zinciri paslı, al, gidecekse hoşuna
Göyermiş bir peynir gibiyim dolap diplerinde gizlenen
Yahut kapı koluna asılı poşetteki ekmek kırıntısı
Farkında olunmam kimi yırtık bir atlet misali
Bazen aldırış edilmem, bozuk musluklardan damlarım
Macunu çürümüştür tahta pencelerimin,
Bir dokunsan tuzla buz olur camlarım
Sararır tütün sarmaktan parmaklarım
Karnımın gurultusu şantiye seslerini andırır
Yoksuldur tüm şiirler, şairleri kandırır
Yazarım nefesim kokana dek, umut satarım
Bir sevda çizerim bulutlara sarı saçlısından
Boyarım da hani gözlerini göğün rengine
Gülüşlerinde uçurtma uçurdum mu tamamdır
Akıtırım peşine özlemin nehirlerini
Biraz hüzün kaynatırım güzden kalan yapraktan
Dedim ya hani;
Fakir edebiyatı benimkisi, romantizm, realizm bilmem
Dizeleri nasır tutmuş şiirlerim var istersen
Bir de su faturam var ödenmemiş, ta kalma Aralık'tan
Beş lira koy giderken, imanım gevredi fukaralıktan
Kayıt Tarihi : 14.6.2024 16:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bazen şiirin hikayesi olmaz, şiirin kendisi bir hikayedir..
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!