Fakat Sevgili……
Ben kimim sevgili hiç sordun mu?
Hiç merak ettin mi kimim diye
Aradın mı sevda yoksulu caddelerinde
Benim varlığımı hissettiğinde
‘Bu da kim’ dedin mi kendi kendine?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Cok begendim hüzünlüydü ve de samimi icten misralar, sevgi adina vefa adina güclü bir yüregin sesi..Tebrikler...
Güldeste Siir Grubu /ma davetlimsiniz Handan hanim bu güzel siirlerinizi paylasalim...Bekliyorum kirmizi bir gülle.
Fakat Sevgili……
Ben kimim sevgili hiç sordun mu?
Hiç merak ettin mi kimim diye
Aradın mı sevda yoksulu caddelerinde
Benim varlığımı hissettiğinde
‘Bu da kim’ dedin mi kendi kendine?
Beni merakla bir başkasından sordun mu?
Ben sokaklardaki evlerin bacasıyım.
Gözümde tüter bütün evlerin bacası.
Duman altı olurum, senin sığınağın olurum.
Evin kadar sıcak olurum.
Fakat sevgili sen yaşamazsın bende
Ben su olurum dup duru.
Çağlaya çağlaya akarım sefil gönlüne.
Can suyu gibi hayat veririm bir gonca güle.
Yağmur olurum toprağa düşerim de.
Fakat sevgili sen ıslanmazsın bende.
Bazen karanfil olurum bazen papatya.
Gönül bahçemin güzel çiçeklerini yetiştiririm sana.
Kıskanır komşularım rengarenk çiçeklerimi.
Dünyanın en güzel kokuları yayılır etrafa.
Fakat sevgili sen koklamazsın bile.
Bir şiir okur mecnun olurum.
Bütün dünya şiirleşir gözümde.
Benzetmeler yaparım kendimce.
Seni tanımlarım aşk satırlarımın içinde.
Fakat sevgili sen okumazsın bile.
Sen ısınasın diye ateş olurum.
Sen üşürsün.
Ben seni sever ölüm olurum.
Sen bu dünyada yaşarsın.
Ben evvelin evveliyatın olurum.
Fakat sevgili sen itersin beni elinin tersiyle.
Ben sen olurum sevgili, sevda olurum
Fakat sevgili sen umursamazsın bile.
HANDAN KOCA
Yazık ki her sevda kendi eksiğini taşıyor yine kendi bağrında..Umudun tükendiği son noktaya kadar da görmüyor, görmezden geliyor gözler.. Bilemiyorum hangisi daha doğru acaba; görmezden gelmek mi, sevememek mi..?! Ben ikinciyi tercih ederim yine de.. İkilemi güzel ortaya koyan bir şiir. Kutlarım.
Kıymet bilmeyen sevgiliye serzeniş..Kutlarım..
daha cok mitolojik edebi anlatimlara benzemis bu sitemkar duygularin zerkoldugu sayfadaki eser...
degisik-farkli anlatim
kutluyorum
Hemsehrim ;)
duygular oldukça güzeldi,varlığın daim ola dost...
muhabbetle...
başarılar...
Türk antolojisine geçebilecek değerde bir şiir okudum sayenizde. Güzel bir anlatım yakalamışsınız. Tebrik ediyorum.
Güzel bir şiir okıudum kaleminden. Selamlar.
SEN BENİ MERAK EDİP SORDUN MU SEVGİLİ?... GÜZEL ŞİİR YALIN VE AKICI KUTLARIM...H.CİHAN
ne denilebilir ki böyle güzel bir şiire.Gerçek aşkın profilini çizen duygular işte bunlar olmalı.
selam ve tebriklerimle
Merhaba Dost yürek,
Mükemmel dörtlükler cikarmissin.
Sicacik sevgiye dair tüm güzelliklerde dolu.
Mayasina sitem katmissin ya....
Gönül ah olmasa diyor amma oluyor iste.
Sen ısınasın diye ateş olurum.
Sen üşürsün.
Ben seni sever ölüm olurum.
Sen bu dünyada yaşarsın.
Ben evvelin evveliyatın olurum.
Fakat sevgili sen itersin beni elinin tersiyle.
Ben sen olurum sevgili, sevda olurum
Fakat sevgili sen umursamazsın bile.
Dost Saiir,
Basarilarini yürekten tebrik ediyorum.
Devam devam devam.
KÖKELi OZAN
Bu şiir ile ilgili 71 tane yorum bulunmakta