Mermi Gölgesinde Hayat
Mermi gölgesinde hayat
Nasıldır bilir misin?
Gökyüzünde bulutlar yerine
Sürekli savaş uçakları görmek
Sen yüreğimin solmaz gülü
Benim için çölde serap
Yüreğimin sevdasını paramparça eden bıçak
İstanbul kadar erişilmezsin...
Şimdi sensizim
Hala kar yağıyor buraya
Ve ben memleket özlemiyle yanıyorum
Beyaz giyinmiş şehir.
Kaldırımlar üşüyor
Penceremden çocuklara bakıyorum
Diyarbakır’ın
Kimsesiz sokaklarında
Yapayalnız yürümektir
Yaşadığıma şükreder gibi
Varlığına şükretmektir
Dilimde karıncaların
Acımsı, çıplak kolları
Çıngıraksı sesleri
Az ötede günbatımını
Kıskanıyor gölgeler
içimde
Kafamın tam orta yerinde
Kolonsuz yükselen bina
Ve
Onlarca oda birbirine açılan
Damlarda güvercin besleyen çocuk
Yalnızlığını
Kanatlarda unutur
Damın altında
akşama ne pişirsem kaygısı hiç olmamıştır.
Uyandırmamak için beşiğinde
bir bebeği
sessiz sessiz
Akar Dicle’m
Bereketini
Nasırlı ellere bırakarak
Yüreğim
Dar ve karanlık bir yolda
Giderken çaresizce
Açıldı yol aydınlandı yol
Sen yürürken,sessizce
Durdu,
Annem zeytini iki ısırıkta bitirmeyi öğretti
İstasyondan eve yarım saat civarı yürürdük.
Ders zili öncesi evde bir şeyler atıştırmaya vakit kalsın diye acele ederdik.
Geleceğimiz saati bilen annem sofrayı hazır ederdi.
Boya sandığını bir kenara bırakıp sofraya geçerdik.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!