Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
5 Ekim 1963 yılında isimsiz dünyaya geldiğimde büyükler geleneklerimizin devamı olarak babamın dedesinin adını, rahmetli eşinin “koymayın şu deli adamın adını şu yavrucağa” demesine ve ısrarlarına rağmen kulağıma “FAİK” olarak deyivermişler. Daha sonraki akışlarında da hep bu karmaşalarla –biri yap oğlum demiş, öbürü sakın yapma demiş- bense hangisine inanacağını bilemeden büyümüşüm. Ta ki kendimi bilene kadar. Kendimi bildikten sonrada bilmediklerimi öğrenmenin telaşıyla takip ettim seçtiğim ya ...
şiirlerinizde yaşanmışlık var çok sevdim takip ediyor yenilerini bekliyorum
hiç kimsenin bir şey yazmaması garip geldi.Şimdilik sadece bunu söylemek istiyorum.
Detaylı okumalarımdan sonra düşüncelerimi paylaşacağım.