Büyük bir bent kuruldu
Koca Fırat nehrine
Bolluk bereket geldi
Şanlıurfa şehrine
Çorak Harran ovası
Sevgine alışmışım beklerim bin bir gece
İsmin dudaklarımda dolanır hece hece
Gelir mi gelmez misin şimdi oldun bilmece
Özlemek güzel şeydir özlüyorsa özlenen
Beklemek güzel şeydir gelecekse beklenen
Giyilsin elbiseler, düğünümüz var bugün
Mart yirmi bir olunca hep yaparız biz düğün
Odun getirin odun yakalım şu ateşi
Bu nevruz bayramının dünyada yoktur eşi
Yansın nevruz ateşi, üstünden atlayalım
Dertlerden uzaklaşıp biraz rahatlayalım
Ne kadar bekledim güler yüzünü
Kış, sonbahar değil ilkbaharda gül
Bu bahar yaşamak istemem hüznü
Güle aşık olmuş ötüyor bülbül
Baharda duygular taşıyor bir bir
Bir ilkbahar günü köşe başında
Yağmurun altında seni bekledim
Ya on sekiz ya da yirmi yaşında
Yağmurun altında seni bekledim
Bütün sokaklarda seni aradım
Hep iki yanım var benim
Ne yerim belli ne yönüm
Bir yanım kuzey, bir yanım güney
Bir yanım yanar, bir yanım üşür
Bir yanım bencil bir yanım bölüşür
Bir yanım deniz, bir yanım bulut
Bir çiçeği bir de seni sevdim
Çiçeğin ömrü yoktu
Sonbaharla birlikte soldu
Sen ise içimdeydin ve orda açtıkça açtın
Her şeyim hatta damarımda kanım bile
Sakındığım canım bile sendin
Sevilmek istiyorsan sevmesini bil önce
Hangi kalp yumuşamaz sen yüzüne gülünce
Kurulur tüm köprüler, karanlık olur aydın
Karşılık beklemeden insan kalpten sevince
Sevmekten daha güzel ne var ki şu dünyada
İyi geçin onunla üzme sen onu sakın
Dostudur bir insana kardeşten daha yakın
İçin ağlıyorsa da daima güler yüz takın
Dostudur bir insana kardeşten daha yakın
İyi gününde değil kara gününde bile
Kimsesiz sazlıklarda solan bir hazan gibi
Bir hicaz şarkısın akşamlarında gurbetin
Seni aramak, seni bulmak zor ama bil ki
Seni unutmak, seni silmek oldukça çetin
Evet sen bir şarkısın ama bestelenmemiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!