Fahrenheit göstermiş sana kendini
Artık daha fazla dara düşme aç elini
Bak ! Sana bir şey göndermiş.
Sadece küçük bir mektup...
Aç ayası al tutmamış elini
Çevir şimdi kağıdı çiçek açmış eline-ve başla.
Önce derinlerden gelen bir rüzgarı içine çek
Sonra nefesini bir an içine kaçır
Daha sonra da yüzünü aya çevir
Yüzün taşların içinden gözükmez
Merak etme sen...
Korkma kapı kolun kapalı ise,
Yaşlar akmaz zemine.
Dökülse idi çoktan nehir olurdu kapın
Ama hasret kapadı ikinizi de...
Kapını çalamaz kapalı kapı
Sen kolu çevirme bir mektup
Geldi kalbine
"Sevgili Nazım-
Sen gelmedin
Seni çok bekledim
Yaşlarım artık beni boyadı.
Rengim olur bir kırmızı bir sarı
Ama tek bir şey biliyorum.
Gözlerim dünyayı aydınlatamayacaksa
Kalbimi hiç aydınlatmasın.
Gözler durak olsa
Kaç tane durak olur hiç düşündün mü?
Dünya çok beyblade
Aldırma-çünkü gözler
Bir insanın haritasıdır.
Kırılmış kalplere ya da kalbime aldırma
Kalp sökük bir iğne ile dikilebilir
Af isteyen yürekler
Affa her zaman makbuldür.
Zaman günleri deler geçer
Zımba olsa birbirine yapıştırırdım
Günler ayrılmasın diye...
Ne zaman kafan soba gibi tüterse
O zaman mektubu aç oku
Göğsünün içindeki mumu
Hiçbir zaman söndürme
Belki bir aynada aydınlatılabilir..."
Kayıt Tarihi : 10.8.2019 20:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nazım Hikmet Ran'a …. Piraye'si.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!