Fadiminin düdük sesisi ile maç başladı Abdullah sesi ile ilk şutu fadimenin göğsüne çekti Fadime göğsü ile topu yumşattı göğsünde yumşattı göğsünde sektirdi göğüs göbek galça göbek üç tur attırdı alt dudakla pası hasana attı hasanın ssi kırıldı Fadime koştu suni tenefüs yapatı  p y ipe yağı ile ovdu Hüseyin hasan sinsi sedyte yaptı abtullahı same hastanesine taşıdı hemşire settoskopla s ye iyice baktı dedi kırık yok incinme var skıremi ile okşarsak kendine gelir elini s kabanozuna götürdü kavonuz boştu hemen Fadime bir avuç s kıremi verdi odayı bir koku sardı hemşirenin elinden kıremi kaptı koridora kostü başladı syine sürmeye koridoru koku kapladı bütün personel koridora toplandı bizde isteriz bizde isteriz doktor bahçeye koştu. Personel iş bıraktı eylem yatışmadı devreye Ankara girdi fadiimeyi ikna edemediler fadimeyi baş hekim yaptılar Fadime ilk s krmini makam koltuğunda üretti ilk kullanıcı başhekim yardımcı Fadime yeni yönetmelik hazırladı  kıremin patentini seam hastanesi adına aldı
Mad.1
Bütün personel molada s kıremimi üretecek
2 kırem şişelenip eve götürülmeyecek
3- hasta s kıremi ile tedavi edilecek
4- gelirler döner sermayede toplanacak
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta