Tüm çiçekler sustuğunda
bir bulut yalnızlığına bürünüp
gökkuşağı hayalleri kuruyorum sensiz..
Elimde rüyalarım; bir gideni bekliyorum.
Yüzün
güneşi kıskandıran
ve
sevmek
içinde hep bir ukte kalan
hüzünlü bir
Terk edilmiş bir köydeyiz şimdi seninle
elimizde su şişeleri
çocukça mutlu;
bir yetişkin kadar farkında!
Bir tekerleme gibi tekrarlıyorum adını
çocukluğumdan arta kalan bir edayla.
Elimden elini bıraktığın anlarda
hep bir siyah bulut belirir üzerimde
belli belirsiz bir yağmur
ardından ne bir gökkuşağı görmek mümkün
ne de suretinde hayallere dalmak.
Hayat,
uzun yalnızlıklar gibidir..
ki bu gibiler bir dağ gibidir esasen
mesela çift kişilik koltuklarda
tek başına seyahat etmek gibi,
ya da uzun yalnışlıklar gibidir hayat,
..sonra:
Bir bahar akşamı terkettin sen..
Yanında tüm anılarım toz oldu
kaldırım taşlarına..
Sanki tüm çiçekler soldu,
papatyalar yalancı,
Bukleli saçlarıyla kurduğu devlette
yine kendini astıran,
yine kendi kendine,
kendi arkasından ağıtlar yakan
ağlayan,
gülen,
-Seni;
sayfalarca,adına şiirler yazıp,
suretini/biraz siyah biraz gri ve beyazı hiç sevmeden/çizerek,
biraz hüzün dinleyerek
fakat hüzünlenmeyerek,
hatırlamak
Mutlak onların da vardır mevsimi.
Onlar diyorum
Gözlerine
Birer iffet denizi.
Elbet vardır ellerinin de bir mevsimi.
Biraz yetmiş yaşındadır mesela
Ya da yedisindedir hep.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!