**Eylülün İzleri**
Sessiz adımlarla geldim buraya,
Geçmişin tozlu yollarında yitip gitmiş,
Her anı, her hatıra,
Bir yara gibi içimde taşıdım,
Acıdan doğan bir iz misali.
Eylül dokunur usulca tenime,
Hafif bir rüzgarın serinliğiyle,
İçimdeki hüznü okşar gibi,
Ama bilirim, bu dokunuş hem yaralar
Hem de iyileştirir, zamanın eliyle.
Günler akıp gider, mevsimler döner,
Ama o eski yaralar hep aynı kalır,
İçime işleyen o anılar,
Her yaprak dökümünde yeniden canlanır,
Ve ben, kaderin bu gizemli oyununda
Bir yaprak gibi savrulurum.
Kaderin elinde bir oyuncak gibi,
Hangi rüzgara kapıldığımı bilmeden,
Dönüp dururum bu sonsuz döngüde,
Eylülün hüzünlü melteminde,
Kendi içimde kaybolmuş bir yolcuyum,
Her an, her nefeste yeniden doğan,
Ama bir o kadar da geçmişe gömülen.
Ve bilirim ki, bu yolculuk bitmez,
Her yeni mevsim, yeni bir yara açar,
Ama bu yaralar da iyileşir zamanla,
Eylül gelir, hüzünle okşar beni,
Ve ben, her seferinde yeniden hatırlarım,
Geçmişin o derin izlerini.
Çaresizlik içinde, kaderin oyununu izlerim,
Ama yine de umut vardır,
Her sararan yaprakta, her dökülen damlada,
Bir başlangıcın habercisi,
Ve ben, bu içsel yolculukta,
Kendi yaralarımı, kendi izlerimi ararım,
Eylülün hüzünlü, ama iyileştirici ellerinde.
Kayıt Tarihi : 11.9.2024 09:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!