Ezan sesi ikindi olduğunu haber veriyordu. Bu da artık yavaş yavaş evlere doğru dağılma zamanının gelmesi demekti. En azından kendilerini bir göstermeliydiler ki evdekiler merak etmesinler.
“Ben eve gidiyorum” diyerek oyundan ayrıldı Koşarak eve doğru yöneldi. Bir solukta evinin sokağa açılan bahçe kapısına vardı.
Bahçesinde ve içinde oyun oynadıkları, kendi aralarında ona “bozuk ev” dedikleri metruk bina ile evlerinin arası elli altmış metre ya vardı ya yoktu. Bahçe kapısından içeri girdi. Annesi evde değildi. İki kardeşi bahçede ağaçların altında oynuyordu. En ufak kardeşi de içeride beşiğinde olmalıydı.
Geri dönüp yeniden sokağa çıktı ve kapının yan tarafına çömeldi. Bütün gün koşturmaktan yorulmuştu.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta