hatırladın mı azize'm?
hani,sen eylülde gelecektin
baharın son tonlarında bir karşılama yapacaktım
riyakarlıktan uzak,
hüznüm gibi yalnız ve yalın bir tören
sessiz bir senfoni eşliğinde
takdim edecektim kalbimin anahtarını
duyuyor musun ?
sana özlem çığlıklarımı
en çok da"bende ki sen"i özlüyorum
eylül de bitti
bir sonbahar daha yaşlandım...
özleminin yorgunluğu hala üstümde
sana hazırladığım senfoni yalnızlığıma çalıyor
notası eksik bir melodi gibi duyuyorum
olsun,
sen gelmedin ya,kafam zaten karışık
artık tüm şarkılar cenaze marşı tadı veriyor
kötürüm bir duygu var şimdi içimde
bir öykü,
bir masal sanki!
kaf dağı kadar uzak
ve sen kadar yakın
tüm hücrelerimle beklerken
sen aklıma geliyorsun
el yordamıyla yokluyorum hayalini
belki dokunurum ,
hasret kokan ellerine
uzanıp bir türlü tutunamadığım ellerine
bir umut benimkisi
sesiz ve serin ağlamaya bırakıyorum kendimi
sensiz volkana dönüşmüş,
içime ağlıyorum.
umutsuz bir bekleyiş daha
belki yasaklı bir ütopya
belki de sabır taşını yumuşatan bir şefkat
ya da öyküsel bir düş
bir varmış ve aslında hiç yokmuş
bir kral ve üç oğlu
ben hiçbiri değilim
tüm ömrümü hazanda tükettim
yalnızlığın tüm renklerinde bir gökkuşağı çizdim
ve bir türlü altından geçemedim
hem biliyor musun azize'm
bir eylül daha kaldıracak takatim kalmadı
madem yalnızlık ta bir ölümdür
o halde gel ey gerçek ölüm
bari sen gel
bu son eylülü olsun çileli ömrümün..
01 Ekim 2016
Ahmet BaygümüşKayıt Tarihi : 1.10.2016 11:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!