Soğuyan tek şeyin havalar olmadığı bir eylül günü… İçimdeki suskunluk, bir kentin kalabalığında unutulmuş bir melodi gibi ağır ağır yayılıyor. Rüzgâr serinlese de, insanın içine çöken boşluk daha keskin, daha sessiz.
Eylül, takvim yapraklarında yalnızca bir ay değil; ayrılıkların, bitişlerin, içe dönük sorgulamaların adı. Her gün biraz daha kısalan ışığın gölgesinde, zamanın elini daha belirgin hissediyor insan. Belki de bu yüzden her eylül, aynı hüzünle geliyor.
Ve biliyorum, sonra Eylül’ün son takvim yaprağı da düşecek takvimden. O yaprak düştüğünde, ardında kalan boşluk sadece bir sayfa değil; bir mevsimin, bir duygunun, belki de bir çağrının kapanışı olacak.
Ayaklar altında yol ettin beni
Gelen giden ezer durur dostlarım
Koydu aşkı narı kul etti beni
Gece gündüz tozar durur dostlarım
Tükenmez cevherdim pul etti beni
Devamını Oku
Gelen giden ezer durur dostlarım
Koydu aşkı narı kul etti beni
Gece gündüz tozar durur dostlarım
Tükenmez cevherdim pul etti beni



Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta