1948 KARS/SELİM/ BÜYÜKDERE
Bir mapus hücresinde yapayalnız
Yaşadığımız bir başka ölümdü
Mapusta zaman geçmiyor
Mapusta zaman sessiz ve sensiz.
Orda hayat tam bir gölge oyunu
Duvar diplerinde
Alın yazım gibi karınca izleri…
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Çok çok değerli ve anlamlıydı şiiriniz...Şiirlerinizi okumayı seviyorum,içtenliğimle kutluyor, yarınlarınız hep umut ve aydınlık dolu olmasını diliyorum...ayrıca şiire katkıda bulunan arkadaşların da kalemlerine sağlık...sevgi,saygı ve selamlarımla...
Tebriklerimle...
Şiiri hüzün mahpusluğu diye algılıyorum.Diğer mahpusluğu Allah kimsenin başına vermesin....
Kaleminize sağlık sayın Erdoğan .. Saygılarımla
Orda hayat tam bir gölge oyunu
Duvar diplerinde
Alın yazım gibi karınca izleri…
Bilmem kaç günde bir çıktığımız
Havalandırmada ki ışık
Sanki bir ölümsüzlük sunardı gözlerime
Söyleyemezsin aklından geçenleri
Saklarsın dilinin ucundaki sözleri
Dudaklarını dikenle silmişcesine ısırırsın
Aklından geçenleri söyleyemeyesin diye
****
hüzünlüydü ...
ne yazılabilir ki ..
evlerimizde bile daral gelirken
ba zamanlar nefes bile alamadığımız ortamlardan kaçarak uzaklaşırken yani o kısıtlı zamanda bile tahamülümüz yokken ..
senelere zamanlara mapus olmuş hayatlar ve içlerinde ki ... o acı sancı ..belki de daha daha fazlası ..
yaşayan bilir ...
Rabbim düşümesin . ..
insanın özgürlüğünden olması kadar insanı bitiren bişey lmaz diye düşünüyorum hayatı dört duvar arasında geçirmek . . senelerini günlerini duvarlara bakarak.. herşeyden uzak ..
duvarın rutubeti gibi yüreğinde rutubetlenmesi belki o nemli küflü havanın da vücudu hatta yüreği sarması ve üşümek çok üşümek .
pis bir üşüme ..
sanırım bu ve bundan daha fazlasıdır ..
yüreğinize sağlık hocam ..
Rahmetli babamdan biliyorum birz yani ben giderdim paşakapısına o yaşında orda olması ayrı bir dert ordaki yaşam ayrı bir dert .. çamaşırların getiridim o zamanlar.. çocuk sayılırdm daha on beş ondört falan yaşlarım .. elde yıkardım leğen de .. yani ne detarjanlar şimdi ki gibi ne de otomatik makinalar var ya da vardı da bizde yoktu bilmiyorum ki hatta kuyudan su çekyordum sanırım ..
kaynatmalarla bile koku gitmezdi.. yani çamaşır temizlenir ama o koku ne elimden ne de çamaşırdan gitmezdi yada bende öyle bi his oldu o zaman işte .. .şimdi bile burnuma gelse o günler gelir aklıma .. yani tanırım o kokuyu ..
ama babam yine de hakknda gelmişti .. köylü adamdı sonuçta ve istanbula gelir gelmez canavar istanbul ellerine yüzüne bir güzel şekil vermişti .. o yaşam savaşı hayatta kalabilmemiz için koşturma savaşındayken ..
neyse ...
GÜZEL ŞİİRİ GRUBA GÖTÜRÜYORUM. SAYGILAR
Unuttuk güneşin toprak kokan saatlerini
Kalplerimizde buz tutmuş acılar yaşayarak
Sevdalarımızı bile erteleriz bir başka yaşama
bu acıları kimse yaşamasın...zordur mahpusluk...
yüreğine sağlık barış abi yürekten...
Güzel yansıtılmış, yaşanmışlıklar dizelere kitap gibi...kutlarım Orhan bey...Ufkun YAREN
Allah düşürmesin. O atmosfer tam olarak dile gelmiş şiirde. Selamlar.
Merhaba… şiiri gruba taşıdım…
Bu güzel şiire emek veren duyarlı yüreği kutlar, başarılarınızın devamını dilerim dost yürek. Mutluluklar sizinle olsun!(10on+)
Bu şiir ile ilgili 146 tane yorum bulunmakta