Büyülü bir balıkçı köyüdür burası
Rüzgâr, sevda masalları anlatır tatlı sesiyle
Bu gün serseri bir bulut
Güneşi örtmeye çalışıyor biteviye
Panjurları mavi boyalı, tek katlı evin önünde
Rengârenk sardunyalar, begonviller sıralanmış
Bakakalırım giden geminin ardından;
Atamam kendimi denize, dünya güzel;
Serde erkeklik var, ağlayamam.
Devamını Oku
Atamam kendimi denize, dünya güzel;
Serde erkeklik var, ağlayamam.
! EYLüL KIRINTILARI
Büyülü bir balıkçı köyüdür burası
Rüzgâr, sevda masalları anlatır tatlı sesiyle
Bu gün serseri bir bulut
Güneşi örtmeye çalışıyor biteviye
Panjurları mavi boyalı, tek katlı evin önünde
Rengârenk sardunyalar, begonviller
Sıralanmış kireç badanalı duvarın dibine
Solgun ve çelimsiz bir çocuk
Bağdaş kurmuş merdivenlere
Yüzünü gizlemiş minik elleriyle
Belli… Kırılmış birine…
Aklıma düşüyorsun birden
“Benzer miydi bu çocuğa küçükken? ” diyorum
“Bak nasıl da saklambaç oynuyor hala
Ve saklanıyor kendine…”
Sonra gelip öpüyorsun
Göz pınarlarımdaki eylül kırıntılarını
Sorulmamış bir sorunun yanıtı gözlerinle
Tanık oluyorsun, yüreğimde boy veren filizlere…
Biz seninle, adı konmamış bir makamda
Bestelenmemiş bir şarkının nakaratıyız sadece
Tamamlanamıyoruz bir türlü
Ne kadar gayret etsek de…
Ardında mavi bir iz bırakmaktır gitmek
Ve asla dönüp bakmamak geriye…
Naime Özeren
Sevgili kalem arkadaşım, değerli şiir yoldaşım Naime ÖZEREN hanımefendi, nerelerdesiniz özledim kaleminizden yüreğinizden satırlara düşen güzel şiirlerinizi. Yine çok güzel bir şiir öyküyle karışık ne güzel anlatımdı o. Tam puan+anto
Şiir önce pastoral bir tonda başlıyor, giderek gerçekçileşiyor merdivende oturum ağlayan çocukla birlikte ve anılara götürüyor ister istemez.
Yüzünü kapatmak -evet- kendinden saklanmaktır, belki de hayattan, güzel betimleme.
Yürekte boy veren filizler aşkın ilk demleridir olsa olsa. Eylül kırıntıları olsa da yürekteki bahardır çiçeklerin filizlendiğinden anlıyoruz. Eylül acılar, ayrılıklar ve solgunluklardır bizim dilimizde.
Bestelenmemiş şarkı, bilinmeye makam ilişkilerin düzensizliğidir, git-gel'lerdir ve hüzün dolu ayrılıklardır.
Sonunda ayrılık olacaksa da tam olsun deniyor ve rest çekiliyor adeta. Giden olursa, birimiz giderse eğer dönmek yok bir daha diye.
Kitaplara sığmaz şiirin yorumunu özetin de özeti şeklinde açıklamaya çalıştım ama şairemiz belki birşeyler daha katacaktır, katmak istemiştir ya da sonradan silmiştir. Son iki mısradaki 'gitmek' niye? Bu bizim bilemediğimiz bir sır olarak kalacak her şiirde olduğu gibi.
Kutluyor, başarılı çalışmalarınızın devamını diliyor, yeniden hoşgeldiniz diyor, saygı ve sevgiler sunuyorum.
Sakinliğin ortasına götürüyor şiiriniz önce sonra hüzün ve ozleme bırakıyor yerini sakinlik. Hikaye tadında çok güzel bir şiir.. Kutlarım.
Saklambaç oynamak olsun eylemi
Yüzünü gizlemiş minik söylemi
Sonra gelip öpüyorsun öylemi
Benzer miydin bu çocuğa küçükken -----İbrahim Kurt
Naime hanım şiirde bahsi edilen çocuk biz istesek de istemesek de içimizde yaşattığımız çocuktur , biraz çocuk kalmak ,biraz o çocuktan ,birazda içimizdeki çocuktan ilave ederek yoğurduğumuz duygu hamuru bizi varlığı hala bizlerle yaşayan çocuğa ulaşmamızı sağlıyor , ne mutlu o çocuğa diyorum , o çocuk içimizin baharıdır varsın oynayamasın , varsın mağdur olsun ancak hep çocuk kalsın içimizde yaşayan bahar gibi, şiiri okuyunca bir dörtlük ile sordum zaten sen o çocuk musun ? kabul buyurun hoş gör , sizi ve şiirinizi kutluyorum saygılar sunuyorum .
Her yüzde sevdiğinden iz vardır, seven öyle bakar ki..
Ne bir resim arar, ne duygularının aşımını depreştiren bir manzara.. Tek bir pencere açılsın yeter ona.. Bulutlar eşlik eder, götürür içine attıklarını uzaklara.. Belki yağar bile, yüzüne iner bir damla öper gibi..
İşte bir çocuk..
Saklambaç oynayacak kimsesi yok belli. Ama şiirden saklanamıyor... Mevsim bahar olsa da 'Eylül Kırıntıları' düşmüş yüzüne..
Güzeldi Öğretmenim.. Kutluyorum şiiri ve sizi..
Bu şiir ile ilgili 85 tane yorum bulunmakta