Eylül,
Hüznün diğer adı
Artar sende kalabalıklar
Sokaklara iner yapraklar
Gözyaşımda yüzer balıklar
El sallar gözyaşına kalabalıklar…
Örtülür sende yüzlere
Bir sarı tül!
Eylül,
Sende yaşanır ayrılıklar
Gurbete çıkar sende rüzgâr
Havada uçuşur gazeller
Sevdiğinden ayrılır güzeller…
Hep sende öter
Dertli bülbül?
Eylül,
Yapraklar sende soluk
Sende akar gözyaşı oluk oluk!
Kalpler elemli,
Mehtap üzgün,
Güneşin gözleri nemli…
Boynunu büker sende
Gonca gül?
Eylül,
Yapraklar sende sararır,
Kalpler sende kararır?
Sen gelince göçer turnalar.
Neden puslu gösterir aşkı aynalar?
Aşklar, neden sende ölümcül?
Eylül,
Sen gediğinde yükseklere kar,
Benim gönüme hüzün yağar.
El sallayıp “bay bay”dediğinde
Damlalar birikir kirpiğinde…
Gelir mi bilmem bir daha bahar
Ama bende bir volkandır gönül…
Eylül,
Ben dertli bir bülbülüm,
Ürküntü vermez bana
Senin yerine gelse ölüm
Lâkin sende ayrılır
Benden gonca gülüm!
Yeter ki ayrılık olmasın
Ölüm Rabbimden bana bir ödül…
Eylül,
Ömür dediğin nedir ki,
Sen gelsen de gelmesen de
Irmak misali
Akıp gidiyor işte gürül gürül
Eylül…
Kayıt Tarihi : 12.9.2015 16:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!