Rüyalarımda sarılıyorum, kum gibi sıcak ruhuna;
Gönlüm yorgun hasretinle
Ve coşkun dalgalar gibi sana çarpıyor kalbim.
Ay ışığında uçuşan yarasalar kadar soğuk tenim;
Gecem gündüz oldu, gündüze ise kalmadı ferim..
Kartal olsam,
Göklerde usul usul süzülsem bize set çeken şehirlerin üstünden.
Aşağıda sevişen güvercinleri seyretsem;
İnsanları görmeden
Ve ansızın iniversem pencerene;
İzlesem seni, kokunu çeksem içime..
Pençemde bir demet akasya çiçeği,
Gözlerin kadar beyaz, ellerin kadar nazik ve yüreğin kadar sevgi dolu.
Şimdi ben gidiyorum sevgilim, ebemkuşağına doğru;
Rengarenk kostümler diktireceğim, pabuçlar alacağım sana.
Sonra atıma binip kapına geleceğim;
Şahlanıp uçacağız mutlu bulutların üstüne.
Çıkaracaksın rengarenk elbiselerini,
Bulutlar gelinlik olacak, leylekler ise nikah şahidi.
Gelin arabamız papağanlarla süslenmiş.
Arabayı bir maymun kullanıyor, papağanlar ise hiç susmuyor,
Şarkılar söylüyorlar hep bir ağızdan;
Sevinç dolu, aşk dolu şarkılar..
Yanımızdan geçen martı sürüsüne korna yapıyor ufak bir fil.
Ani bir iniş yapıyoruz;
Büyük bir gölün kenarındaki, ufak, beyaz evimize.
Balıklar ile bekçi köpekleri karşılıyor bizi.
İçeri girerken sırtıma vuruyorlar;
İncitmeden beni.
Dışı gibi, içi de beyaz göl manzaralı ufak evin.
Eşyalar beyaz, şömine beyaz, lambalar, kapılar, kapı kolları;
Halı ve parkelerde beyaz.
Duvarda asılı olan tablolara varıncaya kadar beyaz.
Beyaz çarşafların üzerine uzanmış buluyoruz kendimizi.
Odada her şey beyaz;
Benim kırmızı papyonum, seninde kırmızı kurdelen dışında.
Ben senin kırmızı kurdeleni,
Sende benim kırmızı papyonumu çıkarıp atıyorsun;
Arabacımız maymun ve diğerlerine..
İlk yağmur damlası Eylül’de boşanıyor, mutlu bulutlardan usulca.
Süzülerek düşüyor bayan leyleğin narin kanatlarına.
Önce bir tur atıyorlar, damlacıkla leylek büyük gölün etrafında.
Tam, ufak, beyaz evimizin üstünden geçerlerken
Düşüveriyor damlacık, bayan leyleğin narin kanatlarından.
Görüyorsun düşen damlayı ve hemen atılıyorsun.
Şefkat dolu kucağını açıyorsun ona.
Ağlıyor sevimli damlacık;
Belki korktu, belki de sevinç gözyaşları.
Ürkek gözlerle etrafını seyrediyor, mis kokulu, al yanaklı damlacık.
Eylül diyorsun, Eylül’de düşen bu ilk damlacığa..
Eylül...
Kayıt Tarihi : 1.12.2006 13:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Eren Özyalçın](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/12/01/eylul-151.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!