Yokluğun yakıyor alevin kızılında
Ölümle dans ediyor gönül girdabında
Yaşanacak günler var,ben karanlığında
Gecem ağlar,sefil günüm doğmaz sabaha
Cehennemi yaşatma yar kanar bağrımda
Yüreğime sapladığın hançerler
Görünmediği için mi suçsuzsun.
Geleceğini yazar bu masallar
Adın kadar kısadır bitecektir.
Sadece kendini kandırırsın
Yoğurduğun yanlışlığın elinde.
Sayfaları doldursam bitermi hasretin,dönermi ummandan son nefesin.Kelimelerimi sırtladım,sana gelirken özlemim,hasreti yürek yangınını söyleyecek söz bulamıyorum.Özledim demek yetmiyor kelimelerle vicdan savaşında.Biliyorum ki beni duyuyorsun,biliyorum ki ben senin yine en küçük sevgili kızınım...Değil mi baba? ...evet de....söyle baba! ! ! Öyle bir yangın bıraktın ki yürekte,ne ben söndürebiliyorum zamansız ayrılığın ateşini,ne de düşlerimde ki sen,anlamsız boşluğu....Ölüm, şehrin yanlızlığının her yanını sarmış yine bu gece.İlk defa ölümden korkmuyorum.İlk defa bilmediğim bilmeceye kafa tutuyor beynim.Seni sensiz yaşamanın verdiği vicdan,elimi uzatsam tutabilecek kadar yakınken....keşkelerin savaşında boğuluyor zaman...Yılların yorgunluğu,Küskünlüğü taş koydu yoluma babam! ! ! Umutlar taşıdım hep düş mavisinde,bekledim bu öfke birgün dinsin diye.Yol ayrımının çıkmazında bir ben kaldım...bir ben bir ben kaldım....Uzandım tabuttaki yanlızlığına,Öylece yatıyordun boylu boyunca...Yitik günlerimin cenazesi....hadi kalk! ! ! .....sarıl sende boynuma....bakma bana öyle...git de kal de....bana öldüm demee....deme! ! ! Sen ki bu hayattaki cesaretimdin,sen ki umutsuzluğumu dayadığım dağımdın,sen ki sözlerini yemin bellediğim atamdın babamdın! ! ! Yarı yolda bırakmak varmıydı bu kitapta...Yüreğim yangın yeri..söyle kim söndürür bendeki bu seli.Ben üşüdüm sensizlikte,ben ölürüm bu sessizlikte...Beni bu sessizliğe kurban etme babaa...deme bana öldüm deme babaaa! ! ! !
Toprağın kardeşliği yok olmuş artık,
Şehidim kanını fışkırtır yerden,
Savaşla aldık al kan büründük...
Satılıyor toprağım uyanda duy artık...
Şeş beş diyip geçip giderler,
Bir yürek yangının son nefesinde
Senin sevdana sermaye geldim
Kıymet bilinmez sevda düşünde
Senin kışına yaz oldum geldim
Derman bekledikçe derde uğradım
Kanadı kırık kaldı çocuk bakışlarımın
Yüreğinde hep aynı nakarat,aynı makam
Güz yangınını sırtlarken küçük omuzlara
Cesareti yüklenmişken hele bir de umuda
Düşlerimdeki kimsesizliğin
Hayattaki sefil yorgunluğun
Yaşananlar biter unutulur derler...
Ama hiç bitmeyecek dostluklar ektim yüreğime.
Bazen çok ağladık bu caddelerde,
Bazende haykırdık sevgimizi evrene.
Bazen isyan ettik Serkan'la yarım sevdalara,
Umutlar ektik Arzu ile yüreğe.
Burdayım
Kışın kar beyazının asaletinde
Tam yanıbaşında yürek sesinde
Burdayım
Tüfeğin namlusunda
Güneşin doğuşunda
Sokaklarına bile alışamadığım şehirde
Gönlüm dağlanıyor yine her gece
Beklerim umudu yar gelecekse
Hayalle meyalle düşe döndüm ben
Kadehlere kadeh ekledim durdum
Hüzün yağmurlarıyla uyudum gece
Derdime doğmadı birgün bile
Yıldızlar sönmüş inat yüreğe
Sevgiye bulanmış söz gönder bana
Üşüdüm sevdanın kara kışından
Şiirlerin Hoşuma Gitti Radyo Programı Yapıyorum Ve Yayında Okumayı Düşünüyorum Tabi Müsadeniz Varsa ?
güzel duygu şiiri üzerinde çalışılırsa güzel bir hgece şiiri çıkacak sizin şiilerinizde bunu gördüm Yüreğiniz der görmesin. Sakarya yazarlar ve şairler derneği olarak aramızda görmek isteriz.