Ey yüzyıllardır,
Kuş uçan, kervan geçen şehir,
Zirvesinde
Güneş tanrılarına yakarışların izlerini taşıyan,
Mağrur ve sırları bol kale,
Binlerce canın eteklerinde ve burçlarında
Dünyasını değiştiği yer,
Yüzyıllardır sokaklarında,
Onlarca dil konuşulmuş şehir,
En görünür yerlerinden,
Kanla yıkanmış bayrakların
Eksik olmadığı yorgun kent.
Ey Van!
Yüzyıllar boyu,
Ovalarında koyunlar yayılan,
Kepenekleriyle dolaşan çobanların kaval sesleri,
Güçlü cengaverlerin kılıç şakırtıları,
Aşıkların türlü dillerde türküleri,
Yaşanmış türlü acıların ağıtları yankılanan kadim şehir.
Her şehrin saklı izleyicileri vardır, bilirsin.
Hasta tarihçileri,
Çalışkan yazar ve şairleri vardır.
Gün gelir,
Sırtlanırlar bütün yaşanmışları, yaşamışları,
Taşırlar,
Gün gelir,
Oturur bir bir anlatırlar.
Onlar bilirler kaleye çıkan merdivenleri,
Her birinin kaç basamak olduğunu.
Kralın hangi mağarada bulunduğunu,
Prensin hangi gün doğduğunu.
Buğday ambarlarının hangi aylarda,
Hangi buğdaylarla dolduğunu,
Şarapların hangi mahzenlere konduğunu,
Kalenin kaç burcunda kaç muhafız,
Kraliçenin yöresinde kaç halayık,
Mağara oyma işinde kaç köle olduğunu.
Bilirler,
Kadınları süsleyen takıların nereden geldiğini,
Hangi ustanın,
Göz nuruyla yoğrulduğunu.
*
Her şehrin gizli aşıkları vardır, bilirsin,
Bilirler,
Sevginin ve nefretin,
Toplumu nasıl yoğurduğunu.
Kimin kime sevdalı olduğunu,
Kimin gizli sevdalarla kavrulduğunu,
Kimin büyüler yaptırıp,
Kimin bozdurduğunu.
Onlar bilirler,
Hangi çiçeğe,
Hangi tenhada,
Kimin dokunduğunu.
Hangi güzelin nerede, kimin için soyunduğunu.
Törenlerin kimler için kurulup,
Davulların kimler için vurduğunu.
Bilirler, kimlerin sevdaya aç,
Kimlerin tok olduğunu.
Kralların, prenslerin ve güçlülerin haremlerinde,
Hangi ülkelerin,
Hangi köylerin,
Hangi annelerin kızlarının olduğunu.
*
Her şehrin gizli düşmanları vardır bilirsin.
Bilirsin her birinin,
Hangi kuytuda durduğunu.
İnsanları nasıl birbirine vurdurduğunu.
Vakti gelince okları, mızrakları,
Nasıl savurduğunu,
Sessizliği ve barışı,
Hangi gümbürtüyle sarsıp,
Hangi ateşle kavurduğunu.
*
Her şehrin çocukları vardır, bilirsin.
Çocukların oyunları vardır.
Masumiyetleri vardır.
Saf, temiz, iyi niyetleri vardır bilirsin.
Anneleri, dedeleri, nineleri vardır,
Varsa,
Sevinçleri, ümitleri vardır.
Gözyaşları, kırgınlıkları vardır.
Okşanma ihtiyaçları vardır.
Bunca çocuk yaşamışken bağrında,
En iyi sen bilirsin.
*
Her şehrin hazineleri vardır bilirsin.
Altınları, zümrütleri,
Düşünürleri, öğretmenleri,
Anneleri vardı.
Barış ve sevgi dolu yürek taşıyan,
Her kesimden
Kadın ve erkekleri vardır.
Dinleri, dilleri, kültürleri vardır.
Ey Van,
Ey kadim krallıkların başkenti.
Ey görmüş, geçirmiş şehir.
Ey kervanlar şehri,
Ey ulu çınar.
Sen bilirsin,
En iyi sen bilirsin.
18.11.2010
Şahbettin UluatKayıt Tarihi : 8.12.2010 12:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şahbettin Uluat](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/12/08/ey-van-2.jpg)
mükemmel
finişe yaklaştıkca heyecanı artıran
bir paylaşım olmuş
kutlarım şair yüreğini
salim erben
mükemmel
finişe yaklaştıkca heyecanı artıran
bir paylaşım olmuş
kutlarım şair yüreğini
salim erben
TÜM YORUMLAR (2)