İçimde ki hasret odunu söndüren,
Şol yüce dağ başında ki kar mısın sen?
Yoksa Keremi aşkla küle döndüren,
Hasret mangalında yanan nar mısın sen?
...
O ki duygular içinde en yücede,
Ne sırlar var şu "aşk" denen tek hecede.
Musa'nın gizlerle dolu bir gecede,
Rabbi ile konuştuğu Tur musun sen?
...
Kör olsun sana hürmet ile bakmayan,
Var mıdır yanından geçip gül kokmayan?
Aşkla girenlerin tenini yakmayan,
İbrahim'in atıldığı kor musun sen?
...
Uğrardı otuzbeşinden sonra arada,
Bir nur,bir kurtuluş arardı Hira'da
Gecenin zifiri vakti mağarada,
Muhammede açıklanan sır mısın sen?
...
İster koru bu aşkı,ister ziyan et,
İster vur sevdamı açığa,ayan et,
Her baktığında sanki kopar kıyamet,
İsrafilin üflediği sur musun sen?
...
Sanki süzme bal sürülmüş ağzan,dilen,
Binlerce can kurban saçında ki telen,
Meleklerin kolunda cennetten gelen,
Bebeklerin yüzünde ki nur musun sen?
...
Soldu ömrümün yemyeşil gençlik bağı,
Yeter artık gözlerimden yaş aktığı.
Bir bülbül-ü şeydânın ağıt yaktığı,
Sevdâ kokan gül dalında har mısın sen?
...
Aşkta Kerem misâli yanmaktır kanun,
Çaresini bulamadı Lokman bunun,
Bir serap uğruna zavallı Mecnûnun,
Kavruk çöllere düştüğü yâr mısın sen?
Kayıt Tarihi : 19.3.2023 11:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!